Rahmetli babam, Türkçe öğretmeni olmak istediğimi söylediğimde çok sinirlenmiş, epey de azarlamıştı beni. Oğlunun tercih ettiği meslek öğretmenlik olmamalıydı. Kendince haklı sebepleri vardı belki de. O zaman henüz ortaokul 2. sınıftaydım. Ceketinin içinde kaybolan; gri pantolonu, lacivert kravatıyla küçük bir delikanlıydım. Babamın bu olumsuz tepkisine rağmen Türkçe öğretmenim Gülgün SARGIN‘a söz vermiştim kara tahtanın önünde, sınıfın huzurunda: Ben Türkçe öğretmeni olacağım!
Henüz Lise 1. sınıfın ikinci dönemindeydim ki babamı kaybettim. Bunu berbat lise yılları takip etti. Yaşanılan sıkıntılar her yıl ÖSS’ye yansıdı. Zar zor girebildiğim PAÜ Edebiyat’tan, ADÜ Edebiyat’a geçtim. Aradan 13 yıl geçti… 13 yıl önce öğretmenime verdiğim sözü yerine getirip getirmeyeceğim şu birkaç gün sonra belli oluyor. Babam mutlu olacaktır eminim: Son birkaç yıldır öğretmen olma fikrimden vazgeçtim. Üniversitede kalıp yükselmeyi hedefliyorum çünkü. Formasyon almayı, atanıp bir öğretmen olmayı öylesine çıkarmıştım ki kafamdan, tezsiz yüksek lisansa bile başvurmayacaktım neredeyse.
Aylardır süren sıkıntılı bekleyiş yarın sona eriyor. İki gün arka arkaya yüksek lisans mülakatlarına giriyorum.
Şartlar insanı birden çok alternatife yönlendiriyor. 13 Eylül’de formasyon, 14 Eylül’de tezli yüksek lisans mülakatlarına giriyorum. Sonuçlar açıklanacak ve yeni bir yol seçilecek. Ya bir programı ya iki programı kazanacağım ya da hiçbirini kazanamayacağım. Tercihler değişecek, yeni adımlar atılacak.
Ya rahmetli babamın 13 yıl önce karşı çıkmış olduğu ya da benim son birkaç yıldır vazgeçtiğim öğretmen olma şansına veda edeceğim. Belki de öğretmen olabilmek adına bir yola gireceğim, yüksek lisans hayallerime veda edeceğim.
İlk defa verdiğim bir sözü bu kadar çok “tutma{ma}k istiyorum!”
Ve âşık olduğuma doğru giderim :)
Ben hep “Öğretmen olacağım.”,dedim. “Ne aşağısı ne yukarısı, ben öğretmen olacağım.” Akademik kariyer yapamayacağımdan, üniversitede kalamayacağımdan değil; sadece gönlümden geçen, âşık olduğum meslek olduğu için.Sonra ne oldu bilmiyorum, aptal âşıklar gibi davrandığımı , önümdeki fırsatları tepdiğimi düşünüp kızdım kendime ve iki gün önce yüksek lisans sınavına girdim. Kağıttaki tüm soruların cevaplarını bildiğimi görünce ben bile şaşırdım.Şimdi yol ayrımı sırası bende.Bir haftadır gözüme uyku girmezken, bugün yolumu çizip uyuyacağım :)