Şahin Hoca’nın odasındayız ders çıkışı. Orta Türkçe Sınavında nerelerden sorumlu olduğumuzu soruyoruz. Çay söylüyor Ali’yle bana. Konu romanlardan başlıyor, genişledikçe genişliyor. Ve geliyor LES’e. 4 gün sonra 1. vizeler başlıyor. Vizeler bitiyor 6 gün sonra Lisan Üstü Eğitim sınavı var. Sınıfın çoğu sıraların altında test çözme durumunda. Matematik 5 yıl sonra yine bütün acımasızlığıyla karşımızda. LES’in korkunç bir yarışa dönüştüğü gerçeği de nefesimizi daraltıyor. Vizeleri finalleri başarıyla geçtik, mezun olduk diyelim, ya LES’te barajı geçemezsek ? LES’te başarılı olduk diyelim, ya okuldan mezun olamazsak?
Hoca’nın da verecek cevabı yok. ÖSS, lise 3’ü felç ediyor, LES de üniversitelerin son sınıflarını… Eğitim sistemimizin acilen çözüm gerektiren sorunlarından biri bu. Devlet bize, edebiyat öğretmeni olacağız diye 4 yıl boyunca edebiyatın ıcığını cıcığını öğretiyor, sonra da “öğretmen olmanın yolu LES’ten geçer ve matematik çözmekten” diyor. E madem verdiğin 4 yıllık eğitime güvenmeyecektin de beni yolun sonunda LES’e sokacaktın, keşke ingilizce, tarih, beden eğitimi gibi YÖK derslerinin yerine Matematik koysaydın programa!
Konsantrasyonumuz sıfır! Ne vizelere yoğunlaşabiliyoruz, ne de LES’e. Kafalar karmakarışık ! Öyle ki, bu yaştan sonra matematikten özel ders alanlarımız bile var.
—
Bu yazı, blogcu.com’daki ilk kaydından buraya 15.04.2017 tarihinde taşındı.