Gün geldi, ayrı yazıldı bu evrende yağmur, bulut ve göz/yaşı. Dünya-alem tahmin edemezken bu senaryonun sonunu, her bir sözünle damla damla işledin aslında acı sonumuzu. Sen ayrı, ben ayrı düşerken yer yüzünde, herkese büyük bir ders çıktı. Olan sana, bana, evren’e oldu.
(:.)
İlk görüşümdü seni haftalar sonrasında. En çok bu buluşmayı bekledim, hiç istemiyor olmama rağmen. Gözlerim gözlerini bulduğunda, gözlerin yerdeydi. Tıpkı yukarıdaki gibi bir daire içinde yol alıyordunuz sen ve yanındaki. İki parantez arasında sıkışıp kalan iki nokta (:) ile nokta (.) misali… Ben sıkışıp kalmadım oraya/ sıkışmamayı tercih ettim.
Etle tırnağın kavgası, en acı kavgaymış. Daha da acısı, onca şeye rağmen etle tırnağın ayrılmasıymış. Yerine yenisi gelir bilirim… Ama o gönülde benim yerim nasıl dolacak, sen bilir misin?
Artık ne sen ne de ben cevap vermiyoruz sorulara/sorularımıza, bunu fark ettim. Ucu bucağı olmayan diyarlara savrulduk, menfaat çatışmaları ya da hesapsız öfkeler yüzünden. Bazen “özlediğimi” sanıyorum ama artık seni “unutmaya başladığımı” da fark ediyorum. Sönüyor içimde yeşeren onca sevda sözleri…
İnsanın ömründe, -hele ki senin hayatında- bir evren daha uğrar mı acaba kapısına! Ve sen koca bir dünyaya sırtını dönüp kapar mısın bir daha kapını! Ağlar mısın; pişman olur da, yanlış adres diye adresime pişmanlığını postalar mısın! Dost sohbetlerinde adıma övgüler dizip de, boşu boşuna ümitlenir misin kuşların kulağıma özrünü fısıldayacağını zannedip!
Kaç yağmur daha yağar bu yüreğe bilmiyorum. Bildiğim ve acı bir şekilde tecrübe ettiğim bir şey var ki, tartışılmaz: Yağmurun dindi, dindi de kurudu gönlüm, arındı ruhum damlalarından. Geçmiş ola…
—
facebook’evreni ] facebook sayfası ] twitter’evreni ] RSS abonelik
e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
unuttum artık derken bile hatırlar insan;)
Nasil da guzel anlatmissin icinden gecenleri.Coook guzel bi yazi olmus.Acilarinin bi an once hafiflemesini temenni ediyorum.