Önce müjdeli haber: Hüss, bu sabah tekrar Galatasaraylı oldu. Kulağıma gelen dedikodulara göre dün akşam dedemlerde Beşiktaşlı olmuş. Nereden estiyse bugün de özüne döndü. Üç amcası Galatasaraylı olan birinin yanlış takımı tutması çok da mümkün değil zaten.
Bir haftayı aşkın süredir Dedemin yanındayız. Cenaze evinde dura dura haklı olarak sıkıldı bizim civciv. Bu sabah kahvaltıyı yaptıktan sonra “Eeven ağça, hadi gezelim be, sıkıldım artık” deyince teyze oğlum Haktan‘la beraber tuttuk Hüss’ün ellerinden dolaştık biraz. Hüss, -onun tabiriyle- mekdanılsa gidip patates yemeyi, ayran içmeyi ve parkında oynamayı çok seviyor.
İçeri girdiğimizde çalışanların hepsi “Hüseyin hoşgeldin” diye bağırınca şaşırdım kaldım. Meğer dün akşam da kardeşim Ziya‘yla gelmiş. Çocuk üç alternatifli, çoktan seçmeli amcalara sahip olunca her istediğini yaptırıp, her yere gidebiliyor. Baktım pek bir kaynaşmış mekdanılstaki ablalarıyla. Kendisine bir ilgi alaka, bir hürmet… Hüss’ün pek çok güzel pozu varı da, “ben de çekmek istiyorum” deyip elimden makineyi alınca bazı kareleri silmiş! Onlarca bilgisayar önünde öyle güzel pozlar vermişti ki, yazık oldu hepsine :) Bu yüzden Haktan’la çektiğim fotoğrafını da koyamadım.
hikaye harika çok etkilendim