Uzun mu olmalı cümlelerim… Ağladığımda sessiz mi ağlamalıyım. Sessiz sedasız mı olmalı acılarım? Dertlerimle tek başına mı boğuşmalıyım? Yoksa gökyüzündeki bulutlar kadar değişken mi olmalıyım, olmalıyız, olmalı insanoğlu?
Bir duygu yoğunluğudur sardı dört bir yanımı. Sımsıkı sarıldı her bir “ad” birbirine. Çekilen her bir fotoğraf, dondurmaya yetiyor en güzel anlarımızı, durduramıyor akıp giden zamanlarımızı. Bir şip şaklık, bir flaşlık ömürler, dostluklar, anlar, anılar, paylaşımlar yaşıyoruz. Sırf gelecekte bakıp elimizdeki fotoğraflara “ne güzel günlerdi?” demek, deyip de hüzne boğulmak için.
Son’ları yaşıyoruz, onca ilk’in içinde…. Kimin serveti yeter beni tekrar bu yeryüzüne göndermeye; sana bu fotoğrafları çektirmeye; dostlarını bir araya toplamaya? Daha yazıyorum, bitmiyor ki hüznüm!
e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.