-Brrrt brttt
–Çakkıdı Çukkudu Şirketler Grubu, insan kaynakları departmanı, ben Meltem nasıl yardımcı olabilirim?
-Meltemcim merhaba canım benim…
–Pardon? Kiminle görüşüyorum?
-Evren ben yahu. İş için aramıştım.
–Immm anladım. Evren Bey, iş için yanlış dahili numarayı tuşladınız zannediyorum. Ben sizi ilgili arkadaşa yönl..
-O zaman iş başvurusu için aradım.
–Üzgünüm. O da deği..
-İş ilanı için arasam?
-{Ufff} Peki. Ben birkaç bilginizi not edeyim. En son çalıştığınız şirket neydi acaba?
-Blogger’ım.
–Ne logger?
-Yahu Mervecim..
–Meltem efendim, adım Mel..
-Peki Meltemcim, blogcuyum. Yani internette yazarlık yapıyorum.
–Nerede peki?
-E internetteeee
–Adres olarak sormuştum?
-e-vren günlüğü
–evren günlüğü?
-evren değil, e-vren! Merve ile Meltem arasındaki fark gibi!
–Oh çok özür dilerim. Oradan ayrılma sebebiniz nedir?
-Ya ne bileyim Meltemcim. Her gün yazı yaz, yorumları kontrol et, onayla, tek tek teşekkür e.postası gönder. Özelden mesaj atanlar da cabası. Ben de insanım, benim de bir özel hayatım, bir ailem var :(
–Ohh anlıyorum… Başka özel bir sebebi yok yani işten ayrılmanızın?
-İş deme! Blog iş değil, bir tutku, bir aşk, bir… bir… karşı konulamaz bir alışkanlık!
–Yani?
-Şan, şöhret, ilgi, alaka… Kipa’ya gidince iligiden alış veriş yapamamak, McDonald’s’ta sevgi gösterilerinden hamburger yiyememek… Nasıl bir duygu sen anlayamazsın. Nereye kadar böyle…
–Peki şimdi bizden ne istediğinizi tam olarak öğrenebilir miyim?
-Biz değil, ben demen yeterli…
–Aaaagggg Eeevren, sen bi tanesin, bi tanesin. Tamam nerde saat kaçta buluşuyoruz?
-İş çıkışı, saat 18’de McDonald’s’ın üst katında buluşalım.
–Oha yani Evren! Bu kadar olur!
-İş’te BuNu SeViYoRuM!
Blog bir sanattır, blogger bir sanatçı! e-vren günlüğü, bu konuda biraz inatçı :)