Türkiye’nin her yerine yayılmış teknoloji mağazalarının Aydın’daki şubelerinde çalıştırılan elemanları itinayla seçtiklerine bugün kesin inandım. Bütün çalışanlar cümbür cemaat toplanmış, sohbet ediyorlar. Biri bir taraftan bir müşteriye Vista’yı XP’ye çevirebileceğini tavsiye ediyor. Müşteri de “yasal olmayan yollara başvurmak bize göre değil” diyor. Kasadaki bayanı önceki alışverişlerimden hatırlıyorum, yanındaki uzun boylu arkadaşı da. Yine memnuniyetsiz bir ifade yüzlerinde ya da “küçük dağları ben yarattım” havası… Bu çocuklara ya az maaş verip çok mesai yaptırtılıyor ya da onlar çalıştıkları iş yerinin sonsuz patronu olduklarına inanmışlar. Teknoloji mağazasının adını yazmama gerek yok. Oradan kim alışveriş yaptıysa satış sorumlulularının suratsızlığından şikayet ediyordu :)
Uzaklara gittim bugün. Farklı havalar soludum, farklı insanlar gördüm. Akşamında Bey Camiin avlusunda, kocaman bir ağacın altında abimle omuz omuza teravih namazını kıldım. Haftasonuna dair değişik bir plan yaptım. Biraz keyfim yerinde gibi bugün dolaşıp geldiğim için sanırım :)
Yıllardır burnunun dibinde olan birine, daha önce hiç hissetmediğin duyguları hissetmeye başlamak ve bunu ona asla söyleyemeyecek olmak nasıl bir şeydir? Kötü bir şeydir. Vahim bir durumdur. Çözülemez bir sorundur…