Sıradan Aydın’ın Sıra Dışı Gençleri

Otogarın hemen yanındaki hipermarketin önünde her akşam dans eden gençlerin çalışmalarını fotoğraflamak istedim ve beni kırmayıp istediğim kadar fotoğraf çekmeme izin verdiler. Her gün saat 19’dan 22’ye kadar orada dans çalışmaları yapan gençleri fotoğraflamam yaklaşık 2 saat sürdü. İçlerine girip, bu kabiliyetli çocuklarla biraz sohbet edince görünenin o kadar eğlenceli olmadığını öğrenmiş oldum. Bana göre onlar sanat icra ediyorlar. Her ne kadar marketten çıkan insanlar, umursamaz tavırlarla aralarından geçerek danslarını engelleseler de onlar bıkmadan usanmadan kendilerini o figürlere vermeye çalışıyorlar. İstedikleri hareketleri yapamayınca canları epey sıkılıyor. Öyle enerjik, öyle hareketlilerki Canon’un hızı bile onları dondurmakta güçlük çekiyor : )

Rıdvan, tekstil işinde çalışıyor. Ömer, meslek lisesi 3. sınıf öğrencisi. Taner de Cumhuriyet Lisesi mezunu. Ailesinin maddi imkansızlığını göz önünde bulundurup ÖSS’de sadece Aydın’dan tercih yapmış yapmasına ama Aydın’da bir yüksekokulu kazanmasına rağmen yine de kayıt yaptıramamış. Şu an bir devlet kurumunda çaycılık yapıyor. Her üçü de 1990 doğumlu. Serkan, 1991 doğumlu. Didim’de özel bir firmada çalışıyormuş. Şimdi fayansçılık yapan abisine yardım ediyormuş. 16 yaşındaki Ali Can da ticaret meslek lisesi öğrencisi. Mehmet, ADÜ’de iki yıllık işletme bölümünde, Serhat da meslek lisesinde son sınıfta okuyor. Hepsi de cana yakın, pırıl pırıl gençler. Günümüz şartlarında, ailevi durumları ve ekonomik gelirleri göz önünde bulundurduğumuzda bu yaş gurubundaki pek çok genç sapıtmış durumdayken bu arkadaşlar dansla, sanatla, zor bir beceriyle zamanlarını değerlendiriyorlar.

Basit bir soruyla durumu sorgulayabiliriz: Bu gençler neden yıllardır sokakta çalışıyor? Yer soğuk ya abi, yere düşünce canımız epey acıyor diyor Rıdvan. Kışın da aynı yerde çalışıyorlar. Çünkü koca Aydın’da yer yok. Ne acıdır ki 7 Eylül kutlamalarında Bülent Ersoylara tonlarca para akıtan Aydın Belediyesi sanırım bu gençleri Her şey Aydın için sloganının dışında tutuyor. Gerçi Ramazanlarda bir iftar çadırı kuramayan belediyenin bu bir avuç gencin ihtiyacı olan salonu karşılaması da biraz zor : ) Hayalci olmaya gerek yok ama gençleri kazanalım, onlara sahip çıkalım diyen büyüklerimizin ikiyüzlülüklerine de tahammülümüz yok.

Yol kesip haraç toplayan, köşe başlarında tiner çeken gençlere alışan Aydınlılar, ne acıdır ki sokakların güzel bir rengi olan bu gençlere alışmış gibi görünmüyor. Çoğumuzun yolu oradan geçiyor, çoğumuzun gözü bu gençler dans ederken onlara mutlaka takılıyor. Hatta bazımız durup onları şaşkınlıkla birkaç dakika seyrediyoruz bile. Lafı dolandırmasam da doğrudan mı söylesem acaba: Hey Ortekin, al sana seçim arefesi iyi bir seçim yatırımı! Bu çocuklara bir salon ver, gelip bir de orada çekeyim :) Sen dedin ben değil: Önce İnsan!

İşte e-vren’in Objektifi’nden “Sıradan Aydın’ın Sıra Dışı Gençleri” ile “Dans’a Var mısın?

Dans’a Var mısın?” temalı çalışmanın bütün kareleri evrengunlugu/flickr‘da 


e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

5 Comments

  1. merhaba evren abi. nede güzel çekip yorumlamışsın hip hop un efelerinii .. bundan 4-5 yıl önce nedir bunların niyeti ve amaçları zihniyetiyle baktığımız arkadaşlara ,okadar alıştık ki sorma gitsinn :):) diyorumyaa artık onlarda bizden birii hip hop un efeleri …

  2. Vallahi bir Sokeli olarak gurur duydum.Blogun cok hosuma gitti,fotograflarina bayildim.Eline koluna makinene yuregine saglik.Insallah verilen mesaj yerine gitmistir
    sevgiler

  3. Evren Abim benim yazıyı okudum fotoğraflara da baktım da, hani diyorum sen bırak bence bu blog işini, gel fotoğrafçılık yap. Bence sende potansiyel bir Ara Güler kıvamı var. (umarım özüne uyan bir benzetmedir de senin kırmam) Tek tek inceledim, baktım fotoğraflara ve herhangi bir falso göremedim. Çalışmalarında başarılar diliyorum.

  4. abicim ellerine sağlik bizim insanlara anlatamadığımızı ve sesimizi duyurmaya calışıp bize yardımcı olduğun için teşekkür ederiz…

  5. Bu çocukların yaptığı herşey gönül işi,onlarla beraber sende baya toz yutmussun yerlerde.

Bu yazıya katkı sunun