Ne ağacıydı bilmiyorum; öğlen çayımı alıp 1 saatten fazla oturdum altında. Güneş kayboldu, hava soğudu, rüzgarla beraber yağmur atmaya başladı. Uzun uzun ablamla, Murat’la, Nur‘la konuştum.
Vatan gazetesinin Kitap ekini okudum aynı ağacın altında. Cumartesi günü İskender Pala ve Banu Avar, İzmir Tüyap Kitap Fuarı‘ndalarmış. Ben de aylar öncesinden 9. sınıflara söz vediğim üzere cumartesi günü için piknik programının son detaylarını belirlemiştim. Aynı gün hem İzmir’de Tüyap’ta olmak hem de öğrencilerimle piknik yapmak istiyorum :(
Safiye Sultan, geçen akşam televizyonda Testere‘yi seyretmiş. Hangi serisini seyretti bilmiyorum; sabah filmle ilgili öyle kötü şeyler söyledi; Testere’yi yayınlayan kanalı öyle bir yerden yere vurdu ki “Annecim, ben o filmin her serisinin çıkmasını dört gözle bekliyorum. Sinemaya gelir gelmez hemen gidip seyrediyorum“ diyemedim tabi :) Yetiştirdiği evladının artık ruhsal durumundan mı zevk anlayışından şüphe ederdi; kestiremedim. {Aslında durup düşününce; insan kan, şiddet, iğrençlik vs üzerine kurulu bir filmi neden para verip seyreder ki? Parasını da geç, neden heyecanla seyreder? Bunlara kafa yorarken bizim televizyonda bile görmeye tahammül edemediğimiz o şiddete dünyanın pek çok ülkesinde milyonlarca çocuğun ve savunmasız yetişkinin bire bir maruz kaldığı gerçeğini de düşündüm.}
Az önce bahsettiğim gibi bugün aldığım Vatan Kitap’ta çok güzel bir dosya vardı. Yazarlar “hangi romanın ilk cümlesi sizi kıskıvrak ele geçirir?“ sorusuna yanıt vermişler; okudukları romanların unutamadıkları, çok beğendikleri “ilk cümleleri”ni dile getirmişlerdi. Ben de dönüp kendime bunu sordum. Kütüphanemdeki her kitabımı çok seviyorum ama diliyle, anlatımıyla ve konusuyla İsmail ACARKAN‘ın “Ölümü Özlemeyen Aşkı Anlayamaz“ kitabı, ilk cümlesi “Tanrı’nın olduğu yerdeyim ben!” ile vazgeçilmezlerim arasındadır.
e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
bir gün gelip kütüphanenndeki tüm kitapları karıştırmak istiyorum :)))) tabi kendimde bir kitap hediye etmek şartıyla
“hangi romanın ilk cümlesi sizi kıskıvrak ele geçirir?“
Buna benzer bir çalışmaya yaklaşık 5 yıl kadar önce de rastlamıştım. Hatırladığım kadarıyla okuyucuların oylamaları ile en beğenilen ilk 10 cümle belirlenmişti. Oylama nasıl ve ne şekilde yapılmıştı bilmiyorum. Maalesef ben sadece sonuçları görmüştüm. Hangi romana ve hangi yazara aitti hiç hatırlamıyorum ama “Ödünç alınmış kanatlarla bir melek olmak istersin ama nafile omzunda bunca yükle uçamazsın.” cümlesi beni gerçekten etkilemişti. Ya da buan benzer bir cümleydi :)
Testereye gelince ben de beğeniyorum ancak sadece Jigsaw’ın oyunları düzenlemedeki zekasını.
testeree
bir gerilim filmi değil hayatın değerini farketmeni sağlayan çok ince kurgulanmış başyapıt.
Bir kalbin dirildiği yerde bir bedenin ölümü bir anlam ifade eder mi ?
….
ölümü özlemeyen aşkı anlayamaz.. Gerçekten beğenerek okuduğum bir kitaptı.. zaman zaman insanın herhangi bir sayfasını açıp açıp tekrar okumaktan zevk alacağı bi kitap benim için..
testere 3 idi :)
ben hiç bakmadım serisine.. yani yarım yamalak bakıp bırakmışımdır. o kadar kanlı kesip biçmeli ki pek açmadı beni :D kan ve benzeri şeyler tuttuğundan pek dayanabileceğim film türü değil :)
İskender Pala diyince aklıma geldi.. uşakta okuyan arkadaşın bir kaç edebiyat dersine girmiş idi.. tekrar öyle birşeyler olsa ve benim fırsatım olsa giderim herhalde dinlemek için :) havaya gelince , öğrenciler hayretler içinde kalıyor hala alışamamış durumdalar.. sabah günlük güneşlik sonra bir anda yağmur sonra ardından yine güneş olunca şaşkınlık içinde kalıyorlar :D
Bizler birer canlı olarak yaşıyorsak varız demektir.Tüm canlıların varlığıda tanrının var olduğu yerdedir.