Her Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisinin, öğretmeninin ya da ilgilisinin mutlaka okumuş olması gereken Yahya Kemal‘in Edebiyata Dair adlı eseri zor bir kitaptır. Türkçeyi en güzel kullanan şairlerin başında gelen bir üstadın -ne acıdır ki- yazdıklarını anlamakta güçlük çekilir çünkü onun dilindeki o güzel Türkçe’den bugün pek çok şey eksilip gitmiştir. Buna aldırış etmeden, Türkçe ve Türk Edebiyatı ile ilgili her insanın “okunmuş kitaplar listesi”nde yer almalıdır bu eser.
İstanbul Fetih Cemiyeti’nce hazırlanan 370 sayfalık kitap, Yahya Kemal’in Edebiyata Dair başlığı altında toplanmış yazıları ve edebi sohbetlerinden oluşuyor. Kitabın sonunda Beyatlı’nın yarım kalmış makaleleri, kendi el yazısından örnekler ve onunla yapılmış mülakatlar da yer alıyor. Bu anlamda çok önemli bir kaynak olan eserin satır araları önemli görüş ve değerlendirmelerle dolu:
“Türk edebiyatı fikirden yana fakirdir.“ s.37
“Avrupalılar bizim şekli sanatlarımızı bizden daha iyi tanırlar; umumi ve hususi müzeleri ufak tefek antikalarımızla doludur. Biz kendi adımızı unuttuğumuz asırlarda bile bizim eserlerimize Türkkari sıfatını onlar verdiler. Kendi sanayi-i nefisemizi sevmeyi de son zamanlarda onlardan öğrendik.“ s.75
“Bizi, ezelden ebede kadar bir millet halinde koruyan, birbirimize bağlayan bu Türkçe’dir, bu bağ öyle metin bir bağdır ki vatanın hudutları koptuğu zaman bile kopmaz, hudutlar aşırı yine bizi birbirimize bağlı tutar; Türkçe’nin çekilmediği yerler vatandır, ancak çekildiği yerler vatanlıktan çıkar, vatanın kendi gövde ve ruhu Türkçe’dir.“ s. 83
“…henüz bu toprağın Türkçe bir adı yok. Bazılarımız vatanın adını bile tercüme ederek Türkiye bazılarımız da an’ane-perestane, mürekkep bir isimle Memalik-i Osmaniyye diyoruz.“ s.86
“…bu elifba Türkçe’yi aslaa ifade edemez, çünkü Türk’ün her an söylediği sadalı ve sadasız harflerden mahrumdur, fazla olarak vücudunu bile hissedemediği harflerle doludur. Demek ki, ilk madde olarak, milli elifbamız yoktur.“ s.102 {Yahya Kemal’in elifba’dan kastı latin harfleridir. O, Kur’an’daki bazı harflerin de bu alfebeye dahil edilmesini savunur.}
“Evde, sokakta, her yerde işlerimizi görürken, düşündüğümüzü anlatırken, içimizi dökerken konuştuğumuz Türkçe, acaba bir gün, bizi ifade eden bir yazı kainatı olacak mıdır?“ s.139
“Ben, kendi hesabıma nasihat eden yazıcıları sevmem. Bilakis, bildiğini, gördüğünü, duyduğunu yazan, adeta karşısında bir okuyan yokmuş gibi, kendi kafasının ve gönlünün cereyanlarını nakledenleri severim.“ s. 316
—
evrengunlugu.net, 5. yılında sosyal sorumluluk gereği Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği‘nin kampanya ve projelerini destekleme kararı almıştır. Ziyaretçilerini de TOFD’a destek olmaya davet etmektedir. TOFD’a ulaşın; gönüllü olun; 3430‘a boş bir sms atarak “Akülü Tekerlekli Sandalye Kampanyası”na 5 TL’lik bağışta bulunun.
Küçükken astronot büyükken türkolog olan güzel insan..:)
Ben, küçükken astronot büyükken vet. hek. olacak olan insan, bu yazının üstüne yorum getiremedim.. çünkü bir anda söyleyecek çok şey geldi dilime..
Bulur okurum inşallah ne diyeyim.