
Fotoğraf: Beat Else
İnsanın en büyük savaşı yine insanla… birbiriyle… kendiyle!
Merdivenleri koşar adımlarla çıkan insanların arkasından hep derin bir sükûnetle baktım. Sakin bir hayat, sessiz bir dünya aradım.
Bütün savaşım amatör kalabilmek o ruhu yitirmemek için. Bir yazımda ‘Kibir zehirlenmesi yaşıyorum‘ demiştim; çaldığım her kapıda karşıma kibri ve bencilliğiyle dikildikçe insanlar, ben kendi kibrim ve bencilliğimle yüzleştim.
Birhan Keskin’in yayımlanmış bütün şiir kitaplarını aldım; niyetim gönlümü biraz olsun dinginleştirip uzun süredir ertelediğim ‘Ahbap’ı yazmaktı. Yüreğimi acıtan o hikayeyi hangi sözcüklerle yoğururum da nasıl cümlelerle yazarım bilmiyorum. Belki de ‘Ahbap’ hiçbir zaman yazılmayacak o yazıya başlık olamayıp sadece buradaki bahsiyle kalacak.
İyi oku lütfen, Evren’e bak beni iyi oku. Bir gün biri ‘Blogun bas bas bağıran, büyük kahkahalar atan bir dünya‘ demişti. 25. Kat Yalnızlığı‘m boşa değil, 17 milyonluk şehrin ortasında sükûneti 25. katta korumayı başarmak kolay değil. Bunu iyi oku! Sessiz sakin yaşayıp bu dünyadaki ömrümü usulca tamamlamaktan başka isteğim yok. Zaten önceden de söylemiştim; kitaplarım dışında her şey(im)i alabilirsiniz.
Görüp görebileceğiniz tek şey nezaketim ve tebessümüm. Yoksa bu Evren, dünyaya bir türlü sığdıramadı kendini.
Bu yazıyı bir de sahibinin sesinden dinleyin:
Evren’i Sosyal Ağlarda Takip E+
e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Hocam eline sağlık, sesli dinleyince hüzün bastı
Bu yazıyı sesli dinlemek daha keyifli oldu ağabey. Eline, yüreğine sağlık!
Gönlüne, kalemine, sesine sağlık…
Ömrümü usulca tamamlamak. Icinde bulunduğum ruh halini anlatan. Basit ve aynı zamanda çok derinlikli bir söz.