Site icon e-vren günlüğü

Vazgeçmek özgürlük müdür?

vazgecmek_ozgurluktur

Taksim’de Atatürk Kitaplığı’nın üst katında boğaz manzaralı masada yazıyorum bu satırları. Saat 20.30 ve epeydir buradayım bu yazı için. Etrafımda onlarca insan ya kitap okuyor ya da ders çalışıyor. Oysa hemen az ileride İstiklal Caddesi boyunca da yaşanan çılgın bir hayat var. Herkes bir şeylerden vazgeçip bir şeyleri tercih ederek bu akşamı değerlendirmekle meşgul. Hepimiz, kaç yıl olduğunu bilmediğimiz kısacık ömrümüzde bir türlü bulamadığımız mutluluğun peşinde kimi zaman mütevazı kimi zaman gösterişli keyifler yaşamanın derdindeyiz.

Örneğin çok özlediğim kütüphane ortamını Taksim’in göbeğinde yeniden yaşayabildiğim için şu an huzurluyum. 24 saat açık bu kitaplıkta sükûnetin ve kitap sayfalarının sesinin tadını çıkararak sabahlayabilirim. Bu da benim vazgeçme şeklim. İşten çıkıp metroya oradan da metrobüse ve en son dolmuşa atlayarak 2 saati bulan yolculuk sonunda kendimi eve atabilirdim. Ama biten enerjimle bu yazıyı muhtemelen yazamayacak ve yarına, yarın da diğer güne, nihayetinde de hafta sonuna erteleyecektim.

Ali Saydam’ın Vazgeçmek Özgürlük‘tür kitabıyla ilgili notlarımı paylaşmak için yazmaya başlayınca da bunu düşündüm. İstanbul’un yoğun ve yorucu temposunda kendimi tükenmişliğe teslim edersem ne e-vren günlüğü güncellenecek ne de ben kendimi yenileyebileceğim. Evde keyif yapmaktan bu yüzden vazgeçiyorum. Daha çok kitap okuyabilmek için televizyonumdan vazgeçiyorum. Telefonu daha az kullanmak için Whatsapp’tan vazgeçtiğim gün kişisel özgürlüğüm adına küçük bir adım attığımı hissettim mesela. Konforlu bir hayata rağmen kredi kartından da geçen yıl vazgeçmiştim. Hatta bundan önceki son iki işimden… doğup büyüdüğüm Aydın’daki hayatımdan… en büyük hayalim olmasına ve kazanmış olduğum halde yüksek lisans yapmaktan hep benzer sebeplerle vazgeçtim.

Bütün bu vazgeçişler kendimi daha iyi ve güçlü hissetmek için. Sonuçları kötü olabilir belki ama hepsi benim tercihim. Hata da olsa hayatımda sıkıntıya da yol açsa ben istediğim için vazgeçiyorum ve tecrübe ediyorum.

Saydam, üçüncü kitabına ismini veren “vazgeçmenin özgürlük olduğu”na dair görüşünü başarıya ulaşmış kişilerin hayatında mutlaka bir şeyler adına bir şeylerden vazgeçme, dirayet, sebat ve inat olduğu savıyla desteklemeye çalışıyor. “Bir şeylerden vazgeçmeden özgürlüğe ulaşmak mümkün değildir.” diyor.

Kendimi herhangi bir konuda başarılı görmüyorum; Saydam’ın yukarıdaki ifadelerini de kendime yontmaya çalışmadım. Ama hayatımda nelerden vazgeçebildiğimi ve sebeplerini bu vesileyle yazmak istedim. Peki sizin özgürlüğünüz için vazgeçtikleriniz neler?

Siz düşünürken kitaptan son bir not paylaşıyorum:

Gelişmiş insanla gelişmemişi arasındaki fark da zaten ‘dağın ardını görecek göze, başına geleceği bilecek akla’ sahip olma yetisidir.

Evren’i Sosyal Ağlarda Takip E+

Exit mobile version