“Ne kadar ağlarsam, o kadar seninleyim sanki…” dedim “Ağlayabildiğim Kadar” başlıklı yazımda.
“Ben de konuşmuşum babamla hem de kanserden kaybedince…” diye başladı söze PrensTenes
Öyle bir şiir yazdı ki günlüğümün yorum kısmına, yüreğim “al bunu koy en başa” dedi !
Ve PrensTenes, Mart 2006’da e-vren günlüğü’ne özel yazısından önce Ölmüş Bir Babaya Yaktığı Ağıdıyla bu sayfalarda yerini aldı:
“Ben yine bildiğin benim”
Demeye varmıyor dilim
“Alıştım yokluğuna”
Yazsa da elim
“Ucu içimde kırık”
Bir oktur ölüm.
demişim.
sonraa
Ölürayak,
Umut aşılamayı öğretti babam
Babam; ilköğretmenim.
Babam; büyük adam.
Babam; koskoca Bozcaadam.
Ölürayak,
Baktı gözlerime
Güçsüzlüğünü saklayarak…
Etleri çekilmiş bu çocuk babam!
Babam;
Çocukluğuna dönmüş adam!
Hayır, bu oyun öyle değil baba!
Ben senin çocuğunum unutma!
Donkişot!
Mızraklarını kuşan da gel
Çağımızın düşmanı kanser!
demişim.
Süleyman GÜNER (PrensTenes)
—
Bu yazı, ilk blogcu.com’da yayımlandıktan sonra buraya taşındı.