Gözyaşları içinde bir yazı nasıl yazılırsa kargacık burgacık, yüreğim de öyle yaşıyor şu an bu ölümü. Kendi ipini kendi çeken adam olmak, kendi elleriyle intihar eden adam olmak!
“Nazarlara gelir bu sevda” derken göze mi geldi yaşananlar. Bunca iyilik, bunca merhamet, böylesine aynı dilden konuşmak dünyada kaç kişiye nasip olurdu. “Gözler görse gönüller katlanmaz, dile gelir nazara uğrarız” derdik. Öyle mi oldu dersin? “Nazar mezar kazar” derken, kendi mezarımı kendim mi kazdım?
Ruhum varlığınla, bedenim sevginle çalkalanırken kendi sahilimde durulamadım. Üç güne dördüncü günü ekleyemedim ömrüm boyunca. En sevdiklerimi de hep bu yüzden kaybetmedim mi? Bütün dünyayı reddedip kendi kabuğuma çekildim umarsızca, bencilce… Şimdi aynı senaryo, aynı film… Kahreden ben, kahrolan sen sanki.
Şehrin dağları sarsılıyor, deniz dalga dalga. Ne mavisi kaldı gökyüzünün ne yeşili yeryüzünün. Bir ömür boyu el ele verilen sözler darmadağın. Koca bir evren çöktü çöküyor şu ufacık kâinatta. Adı yok, sonu yok, ruhu yok yaşananların. Sen “bir masaldı” dedin, ben buna “bir destan”… Bilirim, destanların sonu güzel olurdu. Bu destanın bir kahramanı intihar eden adam oldu! Kendi hayatının cevaplarını bulamadan kendi ipini kendi elleriyle çekti.
—
facebook’evreni ] facebook sayfası ] twitter’evreni ] RSS abonelik
Sessiz mi intahar etmeli sesli mi ? Hayattayken seni değersiz hissettirene, intihar edip şöyle kıpkırmızı bir mektup bırakırsan ne hisseder?:s Yine eskisi gibi devam edebilir mi hayatına? hmm bir süre üzülür belki, sonra hiç birşey olmamış gibi, sen hiç yaşamamışsın gibi olur.Ya da insanlığını kaybetmemişse hep bu vicdan azabıyla yaşar. Özellikle Van Gogh diyordu belki de.
“Gözlerimi geleceğe kapayıp, geçmişi unutmak istiyorum.”
– Sadık Hidayet- demişş.
Bir intahar mektubu yazsam ne yazardım ,şöyle yazardım heralde,
Yaşamak , ölmekten daha zor bazı zamanlar.Tanrı affetmezmiş kendini öldürenleri,o zaman niye deliler için Araf’ı yaratmış. Aklım onda kaldı
, baktım ki onunda aklımı geri vermek gibi bir niyeti yok. En iyisi akılsız , ahmakça, acıyla yaşamaktansa ölmek dedim. Sen mutluluğu bir tane ilaçla bulurken, ben ise bir avuçta buldum.
Hem artık sessizlik olsun istiyorum , ama benim çizdiğim, benim seçtiğim ,zorunlu olmayan bir sessizlik.
Sonra Morg soğuğundaki o rahat bedenleri düşündüm. Dünyalık tüm dertleri gerisin geri bırakmalarını. Soğuktu evet ama huzurluydu.
İyi, akıllılar ölümün zamanını bekleyenler olsun. Benim akıllı olmak gibi bir iddiam yok ki.
Ve bugün…
Ölümle alay etmek istedim, ona bir taş attım.
Ölümü soğuk fakat huzurlu .
Ruhu(n) şad olsun.