İş yerinde bir konuda hararetli hararetli konuşurken “O sırada ayakta dineliyordum.” dedim, daha doğrusu demişim. Arkadaşımın bir anda “Abi dikilmek değil mi o?” demesiyle anladım. Türkçe konusunda hassas her kişinin düzeltildiği an yaşadığı o şaşkınlık ve karmaşayı yaşadım. “Dinelmek mi dedim” diye sordum, “ayakta dinelmek, ayakta dikilmek…” diye mırıldandım. “Ayakta dinelmek” ifadesini çok sık kullandığımı fark ettim. “Ayakta durmak” desem aslında ne o an şaşkınlık yaşayacak ne de bu yazıyı yazacaktım. Yine dertsiz başıma dert alıp “ayakta dikilmek” ile “ayakta dinelmek” ifadelerinin peşine düştüm.
Dinelmek, daha çok yerel bir kullanım; İstanbul Türkçesinde yok. Türk Dil Kurumu‘nun Derleme Sözlüğü ve Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğünde birinci anlamı “Karşı gelmek, kafa tutmak, dayatmak, dikleşmek; işe giderken ya da iş yaparken onunla bununla meşgul olarak sallanan, boş vakit geçiren (kimse)” olarak verilmekte. Oysa ben bu kelimeyi ikinci anlamı “Ayakta durmak, dik durmak.” manasında kullanıyorum. Hatta bazı yörelerde “ayakta dikelmek” şeklinde kullanımlar da görülmekte.
“Dinelmek” kelimesi Adana, Osmaniye, Ordu (Aybastı), Kırşehir, Malatya, Kütahya, Isparta (Gölkonak, Yenişar, Şarkikaraağaç), Yozgat ve Gaziantep ağızlarında “ayakta durmak, ayakta dikilmek” anlamında kullanılıyor. Hatta Amasya‘nın Meşeçiftliği Köyünün internet sitesinde “ayakta dinelmek”, “Ağzımızdan sıkça çıkanlar” başlığı altında verilmiş.
Ben Aydınlıyım, yukarıdaki bölgelerle alakam olmamasına rağmen “ayakta dinelmek”i kullandığıma şaşırdım. TDK’nın Derleme sözlüğünü biraz daha inceleyince Aydın‘ın Bozdoğan, Kuşadası, Davutlar bölgelerinde “dinelmek” ifadesinin “Karşı gelmek, kafa tutmak, dayatmak, dikleşmek” anlamında kullanıldığını gördüm. Oysa ben bu ifadeyi, “ayakta durmak”ın yerine kullanıyordum.
İstanbul Türkçesi ile konuşmaya özen gösteren biri olarak yöresel bir ifadeyi kullandığımı arkadaşım sayesinde fark ettim ki bu yanlış bir şey değil. Konuşurken hangi sözcükleri kullandığımızın üzerine pek düşünmüyor, sözcüklerin peşine düşmüyor, sözlük karıştırmıyor ve adeta otomatiğe bağlamış şekilde konuşuyoruz. Ağızlar, elbette Türkçemizin en büyük zenginliği. Öyle ki “dinelmek” sözcüğü Latife Tekin‘in bir romanındaki “Önce ayaklarıyla, kollarıyla bir diz çöküp bir dinelerek ölçü aldılar.” cümlesinde kendine yer bulmuş.
Derleme Sözlüğü’nde “dinelmek” maddesinin fotoğrafını çekip aşağıda paylaşıyorum. Bu kelimenin hangi yörelerde kullanıldığı ayrıntılı şekilde yazıyor. İlginç olan bir ayrıntı ise Derleme Sözlüğü’nün “dinelmek” maddesinin hazırlandığı yıllarda Kuşadası ve Davutlar’ın İzmir’e bağlı olması ;)
Biraz aksanlı söylenir’den kastının, “n” sesinin “nazal n” şeklinde çıkarılması olduğunu tahmin ediyorum Zeynep. N, biraz daha damaktan söyleniyor, orijinal hali de öyle Türkçede.
Mersin’in özellikle köylerinde çok kullanılan bir tabirdir. Hatta biraz aksanlı da söyler bizim akrabalar. Konuya açıklık getirdiğin iyi olmuş :)