“Daha İyi Türkçe” için!

Çevrim içi eğitim olarak inşa etmeye çalıştığım – “çalıştığım” diyorum çünkü neredeyse bir yılı aşkın süredir üzerinde ara ara çalışıyor ama hep ağırdan alıyordum- Diksiyonun Temel Kuralları eğitimini tamamladım. Aslında tamamlayabilmemi, Fatih Belediyesi Neslişah Sultan Kültür Merkezi bünyesindeki Fikir Atölyesinde planlanan 13 Aralık tarihli program sağladı. Fikir Atölyesindeki seminer netleşince, yüzde 90’ı zaten hazır olan “Diksiyonun Temel Kuralları”na son bir ayda titiz bir çalışmayla son hâlini verdim. Böylece çevrim içi ve bire bir olarak kurguladığım eğitimin Güncelleme 1 (GN.1) hâlini sahada yüz yüze deneyimleme, Türkçe sevdalılarıyla buluşturma imkânı buldum.


Geçmiş yıllarda İSMEK’te diksiyon eğitmenliği yaptım. Ancak bu sefer beni heyecanlandıran, eğitimin içeriğini standart diksiyon müfredatına bağlı kalmadan tamamen benim karar verip kurgulamam. Aldığım diksiyon ve spikerlik – sunuculuk eğitimlerinden notlarımı, bu yönde okuduğum ve takip ettiğim kaynaklardan edindiğim bilgilerle yoğururken “Diksiyonun Temel Kuralları” eğitimini inşa etmek aklıma gelmişti. Haftalarca süren (ki bir ömür sürmesi gerektiğine inandığım) diksiyon eğitimlerine yönelik bir ön hazırlık, farkındalık kazandırma eğitimi tasarlamaya karar verdim. Bu fikirle ortaya çıkan “Diksiyonun Temel Kuralları”, bana göre ezber bozan içeriğiyle diksiyonun ne olduğu ve nasıl olması gerektiğine dair özet ama çok önemli bir bilinç kazandırıyor.

Bunun böyle olduğunu da Neslişah Sultan Kültür Merkezindeki ilk denemede bizzat görebildim. Yaklaşık yirmi katılımcı vardı. İçlerinde daha önce diksiyon eğitimi aldığını söyleyenler oldu. Katılımcıların, yaklaşık iki saat süren eğitim boyunca hem şaşırmaları hem “Biz üniversite diplomalarımızı yırtalım, Türkçeyi yeniden öğreniyoruz” demeleri hem de “Daha önce diksiyon eğitiminde bunları görmemiştik” demeleri ne kadar doğru bir içerik üzerinde çalıştığımı gösterdi bana.

Bu arada “Diksiyonun Temel Kuralları” kapsamlı bir diksiyon eğitimi değil, diksiyon eğitimi hiç değil. Katılımcılar “Daha önce diksiyon eğitiminde bunları görmemiştik” deseler bile diksiyon eğitimleriyle çelişen herhangi bir bilgiye de sahip değil. Katılımcıların daha önce nereden, kimden, nasıl bir diksiyon eğitimleri aldıklarını elbette bilmiyorum. Herkesin mutlaka alması gerektiğini savunduğum diksiyon eğitimleri öncesi, “Diksiyonun Temel Kuralları” hazır bulunuşluk, farkındalık basamağı aslında. Türkçeyi doğru, düzgün ve dilinin önemini kavrayarak kullanmak isteyen herkesin bir profesyonelden diksiyon eğitimi almasının apayrı bir sorumluluk bilinci olduğunun da altını tekrar çizeyim.

Son üç yıldır Kağıthane’de yaşıyor olsam da dört yıl kayıtlı sakini olduğum Fatih Belediyesine tekrar konuk olmaktan, onun çatısı altında değer üretmekten; soğuk ve yağmurlu bir aralık günü içimi ısıtan bir deneyim yaşamaktan çok mutlu oldum. Neslişah Sultan Kültür Merkezinin Fikir Atölyesi kısmını, dekor ve tasarımını çok beğendim. Türkçeyi önemseyip gelen katılımcıların her biri çok alçak gönüllü ve iyi bir iletişime sahipti. Öyle ki onlarla üç dört saat daha Türkçe üzerine sohbet edebilirdim. Onlarla da tanıştığım için, 2024’ü böylesine güzel bir hatırayla kapatabildiğim için de ayrıca keyifliyim.

Hayalim, “daha iyi konuşmak, daha iyi yazmak, daha iyi okumak” üçlüsünden oluşacak “Daha İyi Türkçe”yi tamamen işler hâle getirebilmek. “Diksiyonun Temel Kuralları”, “Daha İyi Türkçe”nin üç ayağından ilkini oluşturuyor. Onu oturttuktan sonra hedefim, editörlük ve redaktörlük deneyimlerimi paylaşacağım “daha iyi yazmak” ayağını kurgulamak olacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir