Sosyal medyada gezinirken herhangi bir influencerin önerdiği ürünü hiç satın aldınız mı? Ya da sadece “çok takipçisi var” diye birinin tavsiyesine daha fazla güvendiniz mi? Aslında bu, sandığımızdan çok daha sık yaşanan bir durum. Peki, sosyal medya fenomenlerinin güvenirliği satın alma kararlarımızı gerçekten etkiliyor mu? İşte tam da bu soruya cevap arayan bir doktora tezi düştü e-postama “Google Akademik Uyarı”dan. Ayşe Yavuz’un Sosyal Medya Fenomenlerinin Online Kaynak Güvenirliklerinin Satın Alma Davranışı Üzerindeki Rolü başlıklı araştırması, sosyal medya kullanıcılarının tüketim alışkanlıklarını anlamamıza yardımcı olacak çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor.
Fenomenleri niçin bu kadar güvenilir buluyoruz?
Fenomenler, günümüzde artık sadece eğlenceli içerikler paylaşan insanlar değil, aynı zamanda güçlü bir pazarlama aracı hâline geldi. Hâl böyle olunca fenomenlikten hızla influencerlığa evrildi olay. Peki, onları takipçiler için bu kadar etkili kılan ne?
- En başta çekicilik. Görsel ve anlatım tarzlarıyla kendilerini takipçilerine yakın hissettirmeyi başarıyorlar.
- Güvenilirlik algısı. Günlük hayatlarını paylaşarak takipçilerle güçlü bir bağ kurmaları onları güvenilir kılıyor.
- Çevrim içi benlik sunumu: Kendilerini profesyonel, deneyimli ve samimi bir şekilde konumlandırmaları bunda çok etkili.
Yavuz, doktora tezi çalışmasında, bu üç faktörün insanların satın alma kararlarında etkili olduğunu ortaya koyuyor. Ancak ilginç şekilde, fenomenlerin “yetkinlikleri” satın alma davranışını doğrudan pek de etkilemiyor. Gerçek şu ki bir fenomenin gerçekten bir uzman olup olmaması değil, onun nasıl sunulduğu önemli.
Güvenirlik sosyal mecraya göre değişiyor
Doktora tezi kapsamında Yavuz’un yaptığı çalışmada, 18 yaş üstü 923 sosyal medya kullanıcısı incelenmiş ve aşağıdaki sonuçlar elde edilmiş:
- Fenomenlerin önerdiği ürünleri satın alma eğilimi, fenomenin çekiciliği ve güvenilirliği arttıkça yükseliyor.
- Katılımcıların büyük bir kısmı, özellikle Instagram ve YouTube’daki fenomenleri “güvenilir bir bilgi kaynağı” olarak görüyor.
- Fenomen önerileriyle satın alma oranı, günlük sosyal medya kullanım süresi arttıkça yükseliyor.
- Kullanıcıların yüzde 35’i, fenomen önerileri sayesinde yeni markalar keşfettiğini söylüyor.
Sosyal medya, artık sadece vakit geçirilen bir platform değil, aynı zamanda tüketim alışkanlıklarımızı şekillendiren bir alan hâline geldi. Söz konusu doktora tezinin sonuçları gösteriyor ki fenomenlere duyulan güven, satın alma kararlarımızı doğrudan etkiliyor. Ancak burada önemli bir soru var:
Bu güven gerçekten doğru mu?
Bazı fenomenler, yalnızca reklam amaçlı tanıtımlar yaparken, bazıları gerçekten kullandıkları ürünleri öneriyor. İşte burada bilinçli bir tüketici ve dijital okuryazar olarak doğru sorular devreye giriyor:
- Bir fenomenin önerdiği ürünü satın almadan önce, farklı kaynaklardan araştırıyor musunuz?
- Takip ettiğiniz fenomen gerçekten deneyimlediği ürünleri mi öneriyor?
- Kendi ihtiyaçlarınızı ve bütçenizi göz önünde bulundurarak mı karar veriyorsunuz?
Bu araştırma da gösteriyor ki sosyal medya fenomenlerinin tüketim alışkanlıklarımız üzerinde büyük bir etkisi var. Açıkçası ben birkaç kez bunu yaptım. Ama hangi influencerdı ve hangi ürünlerdi hatırlamıyorum ;) Ancak her önerilen ürünü sorgulamadan satın almak, sağlıklı bir tüketim alışkanlığı değil. Dijital dünyada farkındalık sahibi olmak ve bilinçli kararlar vermek, hem bütçemiz hem de hayat kalitemiz için büyük önem taşıyor. Biz internet kullanıcıları açısıdan çok kıymetli olan Ayşe Yavuz’un doktora tezi, aynı zamanda göz ardı ettiğimiz bazı dijital eylemlerimizi sorgulamamız açısından da bir vesile oldu.