Canlı Blog Sohbetlerinden Arta Kalanlar

Yukarıdaki videoda, YouTube’ta blog yazarlarıyla yaptığım canlı yayınlardan son üçünün eğlenceli anlarının kolajı yer alıyor. Bu, canlı yayında yapılan “Blog Sohbetleri”nin beşinci kolajı. 27 Mayıs 2017 tarihinde Taner Kandemir ve Yalçın Güler‘le başladığım canlı “Blog Sohbetleri”ni, on altı ay sonra 16 Eylül 2018 tarihinde Dilara Tan Ersöz‘le yaptığım söyleşiyle sonlandırdım*. Bugüne kadar 18 blog yazarıyla 16 canlı yayın yaptım. Yayınlarda toplam 18 saate yakın sohbet ettik. En uzun canlı yayını Oğuz Gülay‘la (1 saat 49 dakika), en kısa yayını da Dilara Tan Ersöz‘le (31 dakika 55 saniye) gerçekleştirmişiz.

Continue reading →

Dilara Tan Ersözlü: İlk bloğum çocuğum gibiydi

Bloglarımız sayesinde 2008’de tanıştık Dilara’yla, yine aynı yıl bloğumda misafir kalem oldu. O dönem çok sık iletişimde olduğum, ilk blog yazarı arkadaşlarımdandı. Hatta şu an WordPress kullanıyorsam Dilara’nın yıllar önceki ısrarı sayesindedir. 2005 yılında yazmaya başladığı bloğu edpharos.com, on yıllık bir sürecin sonunda yanlışlıkla silinince rotayı YouTube‘a ve Instagram’a çevirdi. Ama blog tutkusu ağır bastı ve birkaç yılın ardından bu kez genç bir anne olarak icimdekianne.com bloğunu açtı. Dilara’yla Eylül 2018’de YouTube canlı yayını yaptık ancak hemen ardından sağlık sorunlarım ortaya çıkınca canlı yayın kaydını montajlayıp burada paylaşabilmem dört ayı buldu. Continue reading →

Senfoni Orkestrasından Gelecek Vadeden Blog Yazarlığına

Ezgi, Bilkent Senfoni Orkestrasında fagot çalarak çoğunluğumuzun yabancısı olduğu bir sanat icra ederken yeni neslin de gittikçe yabancılaştığı blog dünyasına adım attı. Pinterest, Instagram gibi sosyal ağlar ait olduğu kuşağa daha yakın olmasına rağmen Ezgi, blog gibi zahmetli bir sosyal medya uğraşısı içine girerek bir anlamda kendi evini satın alıp orayı dayayıp döşemeyi tercih etti. Ve bu tercih, Ezgi’nin Gelecek Vadeden Blog (GVEB) unvanına kavuşarak yolumuzun kesişmesini sağladı.  Continue reading →

Emre Erkan: Blogların popülerliği azalmadı

Kendisini “ağır bir yazılımcı” olarak tanımlayan Emre Erkan, 2003 yılından bu yana bloğu karalamalar.net‘te yazan, aynı zamanda oğlu için de blog açıp güncel tutmaya çalışan bir blog yazarı. 2008 yılında dahil olduğu WordPress Türkiye bünyesinde de gönüllü çalışmalarda bulunuyor.  Son yıllarda kişisel bloğunu çok sık güncellemese de kapatmayıp bugüne kadar canlı kalmasını sağlaması ve YouTube yayında da anlattığı üzere her malzemeden adeta bir blog projesi çıkarması, onun “İlk Türkçe Bloglar” listesinin ilk sırasında yer almayı ne kadar hak ettiğini gösteriyor. Bütün bunlara rağmen de çok sık yazmadığı için kendisini “blog yazarı” olarak görmediğini söylüyor. Emre’yle 30 Ekim 2017 tarihinde yaptığımız YouTube canlı yayınının özetini yukarıdan, tamamını yazının en altından seyredebilir; sohbetimizden çıkardığım notları da aşağıdan okuyabilirsiniz. Continue reading →

Blog denen şeyi kuran haylaz: Justin Hall

Son üç canlı blog sohbetinden keyifli anların yer aldığı kolajı, koşuşturma / telaş içinde henüz yayımlayabiliyorum. Fatma Erdem‘e, Mustafa Alnaık‘a ve Devletşah Özcan‘a hoş sohbetleri için tekrar teşekkür ederim. Videoyu, aslında biraz da Walter Isaacson‘un Geleceği Keşfedenler / Dijital Çağın Biyografisi kitabıdan notlarımla birlikte paylaşmak için beklettim. Çünkü tam da ana temasını “Biz niye olmadık?” sorgulaması üzerine kurduğumuz 3. Blog Yazarları Çalıştayının arifesinde kitapta hikâyesine yer verilen dünyanın bilinen ilk blog yazarı Justin Hall‘la ilgili yazılanlar blog yazarlığım adına birçok şeyi sorgulamamı sağladı. Continue reading →

Mustafa Alnıak: Blog dünyasının yarısı yarış halinde

YouTube canlı yayınında blog yazarlarıyla sohbetlerin on ikincisini 4 Eylül Pazartesi akşamı sevgili Mustafa Alnıak ile gerçekleştirdik. 2012 yılının sonunda blogspot.com’da ilk bloğunu açan Mustafa, çoğunlukla evde ve bilgisayar başında vakit geçiren, benim gibi futbolla hiç alakası olmayan biri. Vaktinin çoğunu kendi bloğunda ve diğer bloglarda geçirdiğini “Boş kaldığım zamanlarda kendi bloğumda çok geziyorum, eski yazılara gidiyorum.” sözlerinden anlamak mümkün.  Hatta bununla ilgili “Boş zamanlarında başka şeyler yapanlar için blog, güzel bir uğraş önerisi olabilir. Haftada bir yazı yazmak için yarım saat ayırmak çok zor değil.” ifadesi çok hoşuma gitti. Mustafa’nın blogla yaşadığını söylediğimde de “Öyle oldu evet. Başka bir amacım yokmuş gibi. Aslında bu, doğru bir şey değil ama dünyam küçük; kitaplardan, filmlerden ibaret.” cevabı beni çok etkiledi. Mustafa kendi halinde ve dünyasında, yazılarını daha çok doğaçlama yazan ve kişisel blog konusunda kendi doğruları olup ne yaptığının farkında olan bir blog yazarı.  10 yıl sonra da blog yazmaya devam edip etmeyeceğini sorduğumda kesinlikle devam etmeyi düşündüğünü söyleyen Mustafa’nın bloglar adına söyleyecek daha çok sözü var: Continue reading →

“Blog yazarı olmayan” yeni okuyucuya nasıl ulaşabiliriz?

Fatma Erdem’le geçen hafta YouTube’da yaptığımız canlı yayın sohbetimiz sırasında konu blogları, çoğunlukla yine diğer blog yazarlarının okuduğu görüşüne gelmişti. Blogların artık daha az okunması sorunundan çok, blog okuma kültürüne sahip olmayanlara nasıl ulaşılacağının tartışılması gerektiği üzerinde durmuştuk. Sahiden de öyle. Mesele blog yazarlarının birbirini takip etmesi olmamalı, asıl mesele internet kullanıcılarının blog okuma oranının nasıl artırılacağı olmalı. Continue reading →