Bunu fark edeli uzun zaman oldu; dijital ekranlar ardında hayatın gerçeğini kaçırıyoruz!
An’ı yaşayamadığımız anlardan biri; 29 Ekim’deki Cumhuriyetimizin 90. Kuruluş Yıl Dönümü kutlamaları sırasında Beşiktaş’ta bir nokta. Bu karedeki herkes gibi ben de Boğaz’daki muhteşem havai fişek gösterisini çekmeye çalışıyorum? Niye? Anadolu Ajansı’da çalışıyorum ya tüm dünyaya servis edeceğim sanki! Oysa internette birkaç saat sonra profesyonel ellerden çekilmiş o görüntülere ulaşmak mümkün, biz gösterinin tadını çıkarmaya bakalım!
Ama hayır, o anı ölümsüzleştireceğiz, hatıra kalsın diye çekeceğiz derken körleşiyor, tanıklık ve yaşanmışlıktan uzaklaşıyoruz. Arkamda genç bir arkadaş ‘şu telefonları indirseler de gösteriyi seyredebilsem!’ dedi. Çok da haklıydı. Dijital hafızamız için insanların gerçek hafızalarını engelliyoruz. Oysa o gösteriler biz insanoğlu için yapılırken o insanoğlu en arkada kalıyor; en ön makinelerin oluyor!