Aydınspor 7 – GS 5

Elif Şafak‘ın AŞK‘ını okumaya başladım bugün. O nasıl bir romandır öyle; aklımı başımdan almaya yetti ilk 50 sayfası. Tekrar teşekkürler Nur.ah :)

igoogle‘ı kullanmaya karar verdim bugün. Hatta ilk adımı attım. Google reader‘a sık kullanılanlar listemdeki bütün blogları kaydettim.

Bunun yanında epeydir hesabım olmasına rağmen friendfeed‘i hiç kullanmıyordum. Pek güzelmiş, aman ne iyiymiş :) sosyomat‘ı da çok seviyorum. facebook‘u, bloxoo‘yu ve de flickr‘ı :) Twitter‘a karşı hala anlamsız bir cahillik içindeyim. Bana pek işlevsel gelmedi ;)

Akşam, söz verdiğim üzere Continue reading →

Paketten AŞK Çıktı

Bu gece zaten çok ağlama halindeydim, zaten bardak dolmuş taşmış tüm satırlarım birbirine karışmıştı. Fazlası ile çaresizliğe gömülmüş bir yazıp bir siliyordum; gözüm satırlarına takıldı ve verdiğim kararda yanılmadığımı anladım… Bana bir adres verir misin; sana göndermek istediğim bir şey var. Gitmeden önce birine hediye etmeyi çok istiyordum, birkaç gündür o kişinin sen olacağına dair yazılarını da okuyunca emin oldum… Benim için çok değerli ama bende kalmaması gereken bir şey… İtiraz etmeyeceğin umudundayım…

Yukarıdaki satırlara yanıt verdikten sonra beklemeye koyulmuştum kapımı çalacak emaneti. İki gün geçmedi ki bugün okuldan yorgun argın kendimi eve attığımda, “kargon var” dedi Safiye Sultan; masamın üzerine koyduğu paketi göstererek. Önce kıyafetlerimi değiştirdim; elimi yüzümü yıkadım ve tahminimden ağır kutuyu alıp yatağımın üzerine oturdum. Özenle sarılmış iki ayrı paketten birinde en sevdiğim yiyeceklerden biri vardı; cezerye. İkinci paketi açtığımda Elif ŞAFAK’ın AŞK kitabını görünce şaşırdım, mutlu oldum ve şimdi anlıyorum epostalarda neden bu kitabın adının bu kadar sık geçtiğini dedim kendi kendime…

Sonra, İtinayla yazılmış ve AŞK‘ın pembesinden kurdeleyle nazikçe rulo yapılmış mektupu açıp okudum: Continue reading →

Sendeki Bu Yüreği Hangi evren’e Sığdırayım?

Dilim Sen hayatımda çok azsın dedi; yanlış söyledi. Hayatımda senden çok az var diye Gönlüm düzeltti.

Ey Dost! Sen Tebriz’i olsan, ben Mevlana… Mesnevi’nin 7. cildini yazsam senin Aşkına!” diye yana yakılırken ben; kimbilir sen kaç adım ötelerdeydin? Senden bir adım önde ya da arkada olmak değil, seninle yan yana olabilmek mesele…

Ey Aşk Sultanı’nın Sevdası! Ben sendeki bu yüreği hangi evren’e sığdırayım?

Gel, ben seni 3. ciltte beklerim. Gel, beraber pişelim! Gel, Yedinci Mesnevi‘ye öyle erelim. 

facebook’evreni ] facebook sayfası ] twitter’evreni RSS abonelik

Seslendirilen ilk Yazı ve Yeniden Videoblog

Hüss, neredeyse bir haftayı bulan Denizli tatilinden nihayet bugün 13.55 itibariyle döndü. Safiye Sultan’ın keyfi yerine geldi, evimizin de neşesi.

33. MisAfiR KaLeM olarak 20 Şubat Cuma günü e-vren dünyası’ndaki yerini alacak olan isim, üç gün önce kesinleşmişti. Dün de tanıtım videoblogu facebook profilimde dönmeye başladı. WordPress’e geçtiğimden beri videoblog eklentisinde sorun yaşıyordum ki bugün sevgili Kaan‘ın yardımıyla bu sorunu da halletmiş oldum. Şubat ’09 MisAfiR KaLeMimizin vblogu, yazısı yayınlanmadan birkaç gün önce e-vren günlüğü’ndeki yerini alacak.

Kendi Yazım, İlk Kez Kendi Sesimden:

Aşk, Bir İnkılaptır yazım konusundaki mesaj ve yorumlar için teşekkür etmeliyim öncelikle. Yazıyı birkaç yerde yayınlamak isteyip, benden izin alma nezaketinde bulunan arkadaşlara da ayrıca teşekkür ediyorum. Yazı, son derece özeldi ve 4 yıllık blog geçmişimde bir ilke de imza atmama vesile oldu bugün. İlk defa bir yazımı seslendirip, videoblog şeklinde yayınlıyorum. İyi dinletiler:

Aşk, Bir İnkılaptır!

Barış ile savaş arasındadır benim aşkım. Hayatımda adeta bir inkılaptır.

Yazılanları uzun uzun okumak, fotoğrafları seyre dalmak “ah keşke… keşke farklı zamanlarda tanışmış olsaydık” demektir aşk. Ve bendeki aşk, “farklı zamanlar”ı, “şu anki”nden iyi yapan farkı anlayamayan bir aşk’tır. Farklı zamanların iyi tarafı; “yanımda olabilmek, bana sahip çıkabilmek, bir çok an’ımı yaşayabilmek”ti. Öyle ya, Continue reading →

ÂŞIK ET BENİ ALLAHIM!

Gerçek olmayan yolların, sahte kaldırımlarında en büyük günahlarımı işledim. Söylediğim yalanların ardında en acı gerçeklerimi gizledim. Dost dediğime dost; yâr dediğime yâren olamadım. Gurbetten şikayet ederken vuslata; acıdan dem vururken zevke varamadım. Onun eşiğinde, bunun döşeğinde, şunun ellerinde yorgun bir Yunus oldum; Emre‘mi eksik bıraktım…

Biri ilk defa gönlünün penceresini aralarken bana; Âşık Et Allahım beni ona! Bu, ruhumda son deprem; dünyamda son devrim olsun! Yüreğim, dev gibi sevdayla Rabbim sana; hamd’olsun!

facebook’evreni ] facebook sayfası ] twitter’evreni RSS abonelik