Bloglar adına asıl şimdi endişelenmeye başlayabiliriz

2010 ve daha önceki yıllarda açılan Türkçe içerikli “hâlâ güncellenen” kişisel blogların sıralandığı “İlk Türkçe Bloglar” listesinin altıncı güncellemesini dün gece tamamladım. İlk kez yayımlandığında 102 blogdan oluşan liste sonraki güncellemelerde 132 blogluk bir sayıya ulaştı ancak Türkiye’nin popüler ve eski bloglarının bile 6 aydır güncellenmemesi sonucu yeni güncellemede listedeki sayı 110’a geriledi. Üstelik, şu an listede yer aldığı halde 6 aydır güncellenmeme sınırında olan bloglar, güncellenmemeye devam ederse bu sayının bir sonraki listede 100’ün altına düşebileceğini tahmin ediyorum. Continue reading →

Türkçe öğretmeni adaylarıyla blog yazarlığını konuştuk

“Blog yazarlığı”nın birkaç yıl önce lise ders müfredatına girdiğini biliyordum ama üniversitelerin Türkçe öğretmenliği bölümünün de müfredatında blog yazarlığına yer verildiğini yeni öğrendim. Blog yazarları çalıştayı 2‘nin İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinde (İZÜ) düzenlenmesinde kilit rol oynayan Yrd. Doç. Dr. Nil Didem Şimşek Hocamın daveti üzerine bugün ikinci kez İZÜ’deydim. Türkçe öğretmenliği 2. sınıf öğrencilerine blog yazarlığının ne olduğunu ve önemini dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Continue reading →

Fatih’in neresinden? Portakal’ın içinden.

fatih_portakal-2

Fatih Portakal, Kanal D Haberde muhabirken Aydın’da yaşıyordum; Fox TV’de Çalar Saat programını sunarken de Aydın’daydım. Annemin en çok seyrettiği iki isimden biriydi o (diğeri Müge Anlı ve sanırım hâlâ Müge Anlı)  ve açık konuşmak gerekirse onun haber sunum tarzına alışınca İrfan Değirmenci bana çok sıkıcı gelmeye başlamıştı. (Niye, çünkü bir dönem epey bir süre sabah haberlerini İrfan Değirmenci’den dinliyorduk.) Sonra İstanbul’a taşındım, Fatih Portakal da ne ara ana haber bülteni sunmaya başladı, o ayrıntıyı hatırlamıyorum. (Evimde televizyon yok; nadiren de olsa haber seyretmek istersem YouTube’dan seyrediyorum; orada da sadece NTV, CNNTürk ve Haber Türk canlı yayın yapıyor.) Müge Anlı’nın hâlâ program yaptığını da annem sayesinde biliyorum (ki ‘artık eskisi kadar seyretmiyorum’ diyerek beni şaşırtmıştı.) Continue reading →