Teknolojinin azizliğine uğrayıp da katılım e.postasını alamayınca “Çok Çeşitliyiz“ atölyesi başvurumun onaylanmadığını düşünüyordum ki Cuma günü son anda Çağrı‘nın telefonla araması üzerine apar topar Bursa yollarına düştüm. 1 gün önce A. Hamdi Tanpınar‘ın Beş Şehir‘ni okumaya başlamam da ayrı bir tesadüftü. Yol boyunca kitabın “Bursa’da Zaman“ kısmını okudum. Öyle ya, Semih‘in “büyülenip de geleceksin“ dediği Yeşil Bursa hakkında önceden birkaç şey bilmekte yarar vardı.
Bursa’da adım attığım ilk yer Heykel oldu. Devlet Tiyatrosunun tarihi binası önünde Çağrı ve kardeşi Çağatay‘ı beklerken pandomimci sokak adamıyla epey bir yüz göz oldum :) Selanik evlerini andıran penceresi ve şirin yapısıyla kaldığımız otel çok hoşuma gitti. Genç Platform ekibi gayet güzel bir mekan seçmişti bize.
HEPİMİZ FARKLIYIZ PEKİ AMA NE KADAR EŞİTİZ?
Kısılıp kaldığımız sosyal çevrenin dışına çıktığımızda ya da ummadığımız bir anda alışık olmadığımız bir farklılıkla karşılaştığımızda tepkimiz ne olurdu? Lezbiyen bir kız arkadaşımız olsa, ev arkadaşımızın bir gay olduğunu öğrensek, zor durumdaki engelli bir vatandaşla karşılaşsak, türbanlı ya da mini etekli bir bayanın hakkını savunmaya kalksak içinde bulunacağımız ruh hali ne olurdu? Her zaman “dış görünüş değil içerik önemli“ diyebilir miyiz ya da yaşadığımız toplumdaki ırktan dile, inançlardan cinsiyet farklılıklarına karşı pek çok çeşitlilik karşısında aynı saygıyı gösterebilir miyiz?
İki gün boyunca farklı atölye çalışmalarıyla çeşitliliği, çeşitliliğe ne kadar saygı duyduğumuzu sorguladık. Tansiyon zaman zaman yükseldi çoğu zaman da eğlenceli dakikalar yaşandı. Sabahtan akşama kadar hepimiz çok eğlenmiştik ve ikinci günün sonunda yaptığımız değerlendirmede bu konuda hemfikirdik. En güzeli hepimiz birbirimizden farklıydık ama bir o kadar da birbirimizden farkımız yoktu. Ürün Atölyesi sonunda grup arkadaşlarımızla yazdığımız bir kartla bunun mesajını veriyorduk zaten: Farklıyız ama aslında aynıyız. Çünkü biz insanız!
Kısıtlı zamandan dolayı Bursa’yı çok fazla gezme ve görme gibi bir şansım olmadı. Buna rağmen Bursa’nın yeşili, tarihi ve manevi havası ruhuma işledi şüphesiz. Çok Çeşitliyiz çalışmasının en güzel getirisi elbetteki yeni dost ve kardeşlerimin olması oldu ki, bu hiçbir şeye değişilmez. Genç Platform hareketiyle dünyayı bile değiştirecek enerjiye sahip öyle harika bir ekiple tanıştım ki, onlara gıpta etmemem mümkün değildi. Çağrı, kardeşi Çağatay, kardeşim kadar sevdiğim Korhan ve Fatih, Yiğit, Ece Figen ve Erdem… Misafirperverlikleri, akıl almaz projeleri ve sosyal sorumluluk bilinçleriyle bu çocuklar bir muhteşemdi!
Batuhan, Esra, Saliha, Teo Teo Mesut ve Özdeş. Onlar da benim yeni arkadaşlarım. Katılımcılar ve ev sahipleri hem seviyeli hem de iyi olunca bu tarz organizasyonların tadına doyum olmuyor. Bursa garajından Aydın’a doğru yola çıkarken “iyi ki katılmışım“ dediğim bir çalışmaydı. Yeni şeyler öğrendim, yeni kazanımlar edindim. Bursa, unutma beni, unutamam seni :)
Bu Konuyla İlgili 81 Fotoğraf Var