Sıklıkla düştüğüm hatalardan biridir; geçmişe takılı kalmak. Çabuk sinirlenebilen bir yapım olmasına rağmen kinci biri değilimdir ancak geçmişte canımı acıtan, beni kızdıran kişilere karşı aramda ördüğüm duvarları kolay kolay yıkamıyorum. İyi olan, bu yönümün farkında olmam. Daha da iyi olansa bu tavrımın yanlışlığının ve derhal değiştirilmesi gerektiğinin bilincinde olmam. Her şeyi tam anlamıyla unutup geçmişe sünger çekebilme özelliğini henüz kazanamasam da bunun için çaba sarf ediyorum. Özellikle de Clayton Christensen‘ın Olmak İstediğim İnsan adlı kitabının 19. sayfasındaki şu cümleleri okuyunca o çabam daha da arttı: