“Tamam o tabloyum ama Edvard Munch’ın Çığlık tablosu değilim artık. Çatı katından çıkıp artık bir galeriye asılmak üzere bekliyorum şu an. Tam olarak bir galeride değilim ama iyi bir yere geldiğimi düşünüyorum.”
Yıl 2012; bundan beş yıl önce. e-vren günlüğü’nde Hasan Söylemez’den, ilk kez şu yazıda bahsetmiş, onunla ilginç tanışma hikayemi anlatmış ve onun “İstanbul’da tanıştığım ilk ünlü kişi” olduğunu yazmıştım. Aradan geçen zaman zarfında Hasan, birçok başarılı işe imza attı, uzun bir yolculuğa çıktı ve 2015 Nisan’ında ilk kitabı Hayata Yolculuk’u** yayımladı. TÜYAP’taki tanışıklığımız yıllarca internet üzerinden pekişti ve Hasan’ın ‘ikinci hayatına yolculuğu’nu konuşmak üzere üç yıl aradan sonra ikinci kez bir araya geldik. Continue reading →