İlk İstanbul Buluşması

Kartal’dan Kadıköy’e… Kadıköy’den vapurla Eminönü’ne… Sonra Zeytinburnu… Saliha karşılıyor beni. Evren seni bembeyaz gönderdik, kapkara olup dönmüşsün diyor. The Island‘ın bendeki ilk izi şimdilik bu olsa gerek :) Uzun ve güzel bir yürüşten sonra Zeytinburnu Belediyesi‘ndeyiz. Gençlik Merkezi’nin toplantısına katılıyoruz. Mesut‘un geleceğimden haberi yok. Toplantının ortasında beni görünce kısa bir şaşkınlık yaşıyor :) Gençlerin Ramazan Ayı ve 2008 yılı için planladıkları projeleri dinliyorum. Bazı yerlerde dilimi tutamayıp burnumu sokuyorum :) Bu gençler sosyal sorumluluk projeleri yapabilmek için Cumartesilerinin birkaç saatini harcarken, Türkiye’nin pek çok yerinde birçok genç dünyayı umursamayıp kendinden geçiyor diye geçiriyorum içimden.

Mesut ve Saliha ile koşa koşa tramvaya, oradan da Sultanahmet’e Esra ile buluşmaya gidiyoruz. Batuhan dışında Bursa’daki Çok Çeşitliyiz atölyesi katılımcı ekibi tam oluyor. The Island – ADA’yla ilgili merak edilenlerden konuşuyor, eskileri deşiyoruz. Beraber yurtdışında Eylem 1.1 yapma kararı veriyoruz :) Esra’yla 45 dakika sonra kalkacak vapuru beklerken, sallanıp duran ama ilk başta neden sallandığını anlamadığım bekleme salonunda simit yiyip ayran içiyoruz. Gece 23’e yaklaşıyor.

Projelerin en güzel tarafı işte bu oluyor: İstanbul ya da Ankara’da… yolunun düştüğü çoğu yerde ömrün boyunca unutamayacağın güzel dostların oluyor. Bugün inanılmaz keyifliydim onlarla görüşmekten dolayı. Yarın büyük bir buluşmanın ayrı bir heyecanı var içimde. Nihayet beklenen görüşme gerçekleşecek ve Nişantaşı’nda blogerların blogerı sevgili Umar‘la bir araya geleceğiz :)

e-vren günlüğü 3. Yıl Tanıtım VideoBlogu

Uzun süredir yazıyorum… Bahaneyle üretiyorum… Bu vesileyle bambaşka bir alemde yaşıyorum. e-vren günlüğü sınırları içinde ortaya çıkan ama bana pek de benzemeyen ikinci e-vren’le büyük mutluluklar, sevinçler, hüzünler, sıra dışı tecrübeler paylaşıyorum. Bu e-lektronik yaşam serüveninde tanıdığım / tanımadığım pek çok insan beni yalnız bırakmıyor. Kimisi ses veriyor; kimisi yorumlarıyla renk katıyor; kimisi sessiz sedasız bu e-yaşam yolculuğuna ortak oluyor.

Kariyerimin en büyük parçası evrengunlugu.net’te yazmaya ve paylaşmaya devam ederken, uzun vadeli hedeflerimden birinin ilk adımlarını flickr‘da atmaya başladım. Özel yaşamıma tanıklık ettiğiniz gibi “adı bende saklı kariyer projemin ilk tohumlarına da ortak oluyorsunuz. Söyleyemediklerimi yazmaya, anlatamadılarımı paylaşmaya devam edeceğim. Okuyan okumayan ama hayatımda yer alan herkese yürekten teşekkür ediyorum.

Özgürlüğe Uçma Zamanı

{Ağustos ’07 MisAfiR KaLeM Yazısıdır}

Bütün kış kalın elbiselerin altına sakladığınız ve durmak nedir bilmeden çalışan vücutlarınız, güneşin parlak yüzünü göstermesi ve çileklerin pazarlarda yerini almasıyla uzak yerlere kaçmak için tatil alarmı verir.

Aklınızın bir köşesinde uzağa kaçma isteği vardır ama şehrin keşmekeşinden kurtulmanız o kadar da kolay değildir. Ya iş yerinizden izin almanız gerekir ya da istifayı basmanız ya kiminle gideceğiniz bir türlü aklınıza gelmez ya da o çalmayan telefonun bir kere çalması için dua eder durursunuz. Belki de bütün sene yattım, artık çalışmak için iş bulmam lazım dersiniz ama hele bir Continue reading →