Hazret-i Yunus der ki:
En sanmadığın yerde
Şayet açıla perde
Derman erişir derde
Allah görelim neyler
Neylerse güzel eyler
O’nun Rabbine güveni sonsuzdur. Ve O’nsuz yola çıkmaya da cesareti yoktur:
Sensiz yola girer isem çarem yok adım atmağa
Gevdemde kuvvetim sensin başım götürüp gitmeğe
“Aşık olmayı, Türkçeyi, Allah’ı, irfanı ondan öğrendik. Gittiğimiz yolu bilmiyorduk; onun verdiği haberle yol yordam öğrendik” diyor yazar Yunus Emre dizelerini yorumladığı İşitin Ey Yarenler adlı kitabında. H yayınlarından çıkan 176 sayfalık kitapta Yunus Emre’nin en bilindik şiirleri ağır olmayan akademik bir dille yorumlanıyor. Mevlana için Şems-i Tebrizi neyse Yunus Emre için de Tapduk Emre aynı şeydir. Ve bu dostluk şiirlerin yorumlanmasından önce sayfalarca pek çok örnekle açıklanıyor. Kitabın yazarı bizim buralarda Denizli-Kızılcabölük’te doğup ilim için yolu Balıkesir’e kadar uzanan Necati Bey Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdikten sonra akademik çalışmalarına Gazi Üniversitesi Türk Dli ve Edebiyatı Bölümünde öğretim üyesi olarak devam eden Dr. Mustafa TATCI. Kendisi, Klasik Türk Edebiyatı, özellikle de Türk Tasavvuf Edebiyatı sahasında araştırmalar yapmış ve eserler yayınlamış. Yazarın kitaptaki yorumlarından altını çizdiklerimi paylaşırken, Yunus’u daha iyi anlamak isteyenlere İşitin Ey Yarenler’i mutlaka okumalı.
“…fakr yolunu tahsil eden talibin dostuna götüreceği en büyük hediye “can”ıdır. Buna karşılık alacağı hediye ise “canan sırrı“dır.” [s.35]
“Yunus’un gayesi ilahi’dir; sermayesi akıl değil, aşktır.” [s.57]
“Emmare nefse uyan kişi, geçici bir huzura ve sevke eriştiğini sanmakla birlikte bu “geçici huzur ve zevk”, nihayet, o kişinin perişan olmasına sebep olacaktır.” [s.97]
“…bir gönülde iki sevgi olmaz. Zira Cenab-ı Hak kıskançtır. Hem dünya, hem de Cenab-ı Hak aynı anda sevilemez. Gönülde hangisi tecelli ederse, diğeri yok olur.” [s.161]