e-vren Yıllığı 2008

2008’in ilk 6 ayında asker ocağında oluşuma sık sık TTNET kesintileri ve aniden öğretmen olmanın getirdiği yoğun çalışma temposu eklenince e-vren günlüğü, geçmiş yıllara göre durgun bir yıl geçirdi. Ancak, askerlik sonrası hayalimdeki fotoğraf makinesi Canon 450 D’ye sahip olmamla beraber en renkli e-vren günlükleri de ortaya çıkmaya başladı.

2008 yılında 44 kişisel fotoğrafla desteklenen 146 e-günlüğün yayınlandığı ve 7 MisAfiR KaLeM’in renklendirdiği e-vren günlüğü toplam 93.100 kişi tarafından 146.840 defa ziyaret edildi.

Mayıs 2008‘de suskunluğuna son veren e-lektronik yaşam serüvenimde yer alan ve notu tutulamayan pek çok gelişmeyi daha önce yazılarda kullanılmamış sembol fotoğraflarla e-vren yıllığı 2008‘de sıralamaya çalıştım.

e-yaşam serüvenini yakından takip edip de acaba arada ne kaçırdım diyenleri ve belki benim adım da geçmiştirdiye merak edenleri şöyle ağırlayalım: Continue reading →

Dünyaya Başka Gözle Bakmak

“Başka gözle” mi, “başkasının gözüyle” mi?

“Zannetmek” ve “sanmak” arasındaki fark ya da benzerlik, “sanat” ve “zanaat” sözcükleri için de geçerli midir? {Efe’nin sorusu, 24 saat dumanlı}

Ekmeğini Taştan Çıkaranlar” başlığı çok havalıydı, fotoğrafsa ayrı bir havalı… Hasan‘ın tamamen uzmanlık kokan yazısı, {ev sahibi olarak ayrım yapmam doğru olmaz ama} birebir içinde yaşadığı bir “gerçeği” anlatması bakmınından çok kıymetli. Ben hem bilgilendim, hem keyiflendim hem de her MisAfiR KaLeM‘de olduğu gibi gururlandım yine :)

Isparta, Kütahya, İzmir vs derken misafirlerin biri geldi biri gitti. Düğünler, dernekler tek tek ajandadan silinmeye başlandı. Büyük hazırlık için nefesler Ağustos’a kadar tutulmaya başlandı. Acaba 25 kişinin kaçı Akdeniz’in yeşilinde bir araya gelecek, merak ediyorum. Ben bir şeye çok heves ettim mi genelde olmaz. Bugüne kadar bunu tecrübe ettim :) Tekrarından korkuyorum.

Buradan öncelikle İngiltere’ye, sonrasında da ABD ve Avusturya’ya selam ve sevgilerimi gönderiyorum :) Selamımı alan, okuyan ya da duyan varsa “ses” versin.

Ayrıca Hasan’ın yazısının eklenmesiyle artan “MisAfiR KaLeM nasıl olunur?” sorularına da kısaca değineyim: Teklif çoğunlukla benden geliyor. Ve bu teklifi sunarken artık kişinin üniversite öğrencisi ya da mezunu olmasına dikkat ediyorum. Dikkat ediyorum derken, bunu prensip edindim. İyi bir Türkçe zaten mecbur.

Ekmeğini Taştan Çıkaranlar

{Temmuz ’08 MisAfiR KaLeM Yazısıdır}

Türkiye’de madenci olmak… Yeraltı kaynakları bakımından dünyanın sayılı ülkelerinden biri olan ülkemizde madencilik sektörü, asla olması gereken seviyede değildir. Rant kavgaları, uluslararası anlaşmalar ve devletin sektöre verdiği(açıkçası vermediği)önem bunun en önemli sebepleridir. Çevreyi koruma fakat aynı anda da yeraltı kaynaklarını gün yüzüne çıkarma arasında sağlam bir denge kurulamaması da başlı başına bir problem teşkil eder.

Üst paragrafta bahsettiklerimiz, herhangi bir ulusal gazetede, ayda ya da haftada bir görebileceğimiz türden Continue reading →