Şimdilerde en çok onları anlatıyorum; Cuma akşamı Harun‘a, cumartesi akşamı Semih‘e, pazar akşamı Ebruların Sultanı’na saatlerce anlattığım gibi… Cumartesi günkü Madran Çayı çıkarmasından geriye kalan yalnızca onların 600’e yakın fotoğrafı değil; son bir haftadır içinde bulunduğum duygusal iniş çıkışların hıçkırıkları içinde yeniden hayat bulan bir yaşam tecrübesiydi. Continue reading →