YARATICI DRAMA ATÖLYESİ

Meslek Liseliler Kitap OKU’R!

Geçen hafta Konya‘da Eylem 1.1 eğitiminde olunca Meslek Liseliler de Kitap Okur atölye çalışmalarının sonuncusunu bugün gerçekleştirdik. Kendilerinden 4 hafta boyunca proje çalışması yapabilmek için izin istediğimiz arkadaşlarımızda bir hüzün vardı. Çünkü her güzel şey gibi bu çalışma da hızla geçip gitmişti.

Yeşil kağıtlar olumlu, turuncu renktekiler olumsuz görüşleri içindi. Lütfen yanlışlarımızı yazın desek de, turunculara kocaman kocaman YOKyazdılar. Bir iki cümle karalayanlar da kendilerini eleştirmiş, arada bir gürültü yaparak bizi üzdüklerini, bundan dolayı da özür dilediklerini yazmışlardı.

Hem onlar, hem de bizim için çok önemli bir tecrübeydi bu 4 atölye çalışması. Değerlendirme yazılarında da gördük ki, istenilse kitap okumak sonradan sevilebilecek bir alışkanlıkmış. Kağıtlara yazılan bize iyi davrandınız, çok eğlendik, hep güler yüzlüydünüz gibi cümlelerden çok artık kitap okuyorum, çünkü sıkıcı bir şey olmadığını gördüm.tarzı ifadeler bizim için çok önemliydi. Gönülden kağıda dökülen, sonra da güzel günlerin bir vedası olarak duvarda rengarenk bir güle güleye dönüşen her bir değerlendirme cümlesi amacımıza ulaşmışız dedirtti bize. Ben ve 3 arkadaşım, meslek liseli arkadaşlarımızı çok sevdik ve onları çok özleyeceğiz…

4. Haftanın Fotoğraflarını Gör

ANLAYARAK OKUMA ATÖLYESİ

ŞİİRE DOKUN’UN!

Meslek Liseliler de Kitap Okurun atölye çalışmalarında bugün hep beraber şiir kitaplarının arasına daldık. Kimimiz Orhan Veli‘nin, kimimiz İlhan Berk‘in dünyasında, kimimiz de şiir antolojilerinin yüzlerce dünya seçeneği içinde dolaştı. Bu gezinti sonunda yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi ortaya bir şiir ağacı çıkaracaktık. Ve hepimiz onlarca şiirin içinden en sevdiğimizcümleleri seçip aldık. Şiir, anlatamadığımız duyguları tek bir cümleyle ifade edebiliyordu. Öyle ki, cümle avına çıktığımız bu yolculukta aklımızı başımızdan alan o kadar çok cümleyle karşılaştık ki… Uzun lafın kısası bugün biz yine çok eğlendik :)

3. Haftanın Fotoğraflarını Gör

YARATICI DÜŞÜNCE ATÖLYESİ

Onlar futbol oynamayı daha çok seviyorlardı. Kitap okumaya vakitleri yoktu, öyle ki kitap okumak son derece sıkıcıydı. Ama hepsinin maç yapmaya ayıracak vakti vardı. Bütün bu düşüncelerMeslek Liseliler de Kitap Okur projesinin ilk haftasında yapılan atölyede öğrencilerin ortak cümleleriydi. Madem öyle, kitap neden futbol sahasına girmesindi. Futbol sahası sadece maç yapmak için olamazdı. Üstelik istenilse kitap her yerde okunabilir, zevk alınan başka bir durumla ilişkilendirilebilirdi. Biz de öyle yaptık: Atölye çalışmalarının ikinci haftasında kitabı, futbol sahasına indirdik :)

Atölye çalışmasının devamında gruplara Kibritçi Kız masalını özetleyip, hatırlamalarını sağladıktan sonra bu masalı 2007’ye uyarlamalarını istedik. Kimi sil baştan kendi masalını yazdı, kimi Kibritçi Kız’ı mercedesli yakışılı bir işadamı sayesinde hayata yeniden döndürttü, kimisi de insanoğlu dün ne kadar acımasızsa bugün daha da acımasız deyip Kibritçi Kız’ın acı sonunu daha da dramatik hale getirdi. Ve son sözü bir öğrenci koymak istedi: Kibritçi Kız bugün yaşasaydı, kibrit bile satamazdı!

2. Hafta’nın Fotoğraflarını Gör

Meslek Liseliler de Kitap Okur!

Ben, vakti zamanında demiştim: Yine kendim kaşındım, sosyal sorumluluk damarım kabardı.diye. Çok değil 3 hafta sonra projemizi bugün hayata geçirdik: Meslek Liseliler de Kitap Okur! Öğrencilerin kitap okuma alışkanlıklarını sorgulamalarına ve kitap okuyamama konusunda yaşadıkları sorunlara çözümler üretmelerine yardımcı olmak amacıyla 4 haftalık atölyeler hazırladık. Bugün Beyin Fırtınası Atölyesi ile ilk kez onlarla buluştuk.

Önce onlardan projeyi gerçekleştirebilmek için izin istedik. İzni de seve seve verdiler. 4 hafta boyunca öğretmen-öğrenci muhabbetini kaldırdık. Biz onların işini kolaylaştırmak için orada olan abileriydik, onlar da bizim arkadaşlarımızdı. Dedik ki, atölye çalışmaları boyunca her şeye siz karar vereceksiniz, kuralları siz koyacaksınız. Ve projenin bu ilk gününde 4 gönüllü arkadaş muhteşem bir tecrübe yaşadık. Projenin fotoğraflarını da {burada} olduğu gibi paylaştık.

Proje Fotoğraflarını Gör

Kitap Faydalıdır / Zararlıdır

Bugün stajda ilk defa onlarla başbaşa kaldım. Meslek lisesinin 28 kişilik 10. sınıfı “kitap okuma” saatindeydiler. Hepsinin elinde birer kitap… 45 dakikalık sürede kitap okuyacaklar. Ben de başlarında bekleyeceğim. İzin verirseniz bu ders öğretmeniniz ben olacağım deyiverdim birden :) Estağfurullah hocamdediler. Gerçekten şu an kitap okumak istiyor musunuz?diye de soruverdim hemen ardından. Kimi evet dedi kimi hayır. Kimi de evet-hayır’larından emin değildi. Ama onlar kitap okumak zorundaydılar.

Herkes elindeki kitabı sıranın altına koysun, kitap okumayacaksınız. Sizinle bir oyun oynayacağız.dedim. Sınıfı kitap okumanın zararlarını ve yararlarını savunan iki ayrı gruba ayırdım. Her şeyi söylemekte serbesttiler. Öyle ki ben hiçbir şekilde müdahale etmeyecek, yorum yapmayacaktım. Başladık yazıp çizmeye ve sonrasında tartışmaya.

Dersin en ilginç yanı kitabın zararlı olduğunu savunanlar, bir anda aslında yaralı olduğunu savunmaya başlamışlardı. Onlar kitap okumayı seviyordu da, kendilerine zorla kitap okutulmasından hoşlanmıyorlardı. 28 kişilik meslek lisesi sınıfıyla yaptığımız çalışmanın sonunda kitap okumanın tek bir zararında hemfikirdik: Kitap okumak gözleri bozardı :)

Hemen ardından ikinci bir sınıfta daha bu tecrübeyi yaşadıktan sonra diğer stajyer arkadaşlarım Semih, Fatma ve Esra‘ya o sınıfta 3-4 haftalık bir atölye çalışması yapmayı teklif ettim. Tamam dediler. Sanırım bir iki hafta içinde Meslek Liseliler de Kitap Okur sloganlı ufak bir proje yapabiliriz. Yine kendim kaşındım, sosyal sorumluluk damarım kabardı…