Aşk İnkılaptır ile Sema

Bugün 09.09.09 ve Dünya Aydınlılar Günü ;) Aydın’ın medyatik isimleri bas bas bağırdı; facebook’ta gruplar açıldı; Aydın Belediyesi  durumu sahiplendi ve aylardır süren lobi çalışmaları netice verdi: Takvimler 09.09.2009’u gösterdi :) Sahur’a 1 saat kala yazıyorum bu yazıyı; 9 Eylül’e aydınlıkta gözlerimizi açınca bakalım biz Aydınlıları nasıl birgün bekliyor olacak :)

Dün bütün gün hava bulutluydu. Aylar sonra Aydın’ın gökyüzünde bulutlar ve gök gürültüleri hakimdi. Nihayet iftardan hemen önce sonbaharın ilk yağmuru toprağa düştü. Ancak akşam ana haber bültenlerinde Trakya’yı adeta Nuh Tufanı’nın vurduğunu gördük.

{Şurada} introsunu yayınladığım ama aylardır bir türlü hazırlayamadığım kardeşim İbrahim‘in sema videosunu nihayet bu gece bitirebildim. Görev yaptığım Dalama Lisesi‘nde 8 Haziran’daki Göster Şiirini Konuştur Şairliğini sloganlı özel şiir dinletisinin finalinde Aşk’la yazılmış yazılarımın bir derlemesini seslendirmiş; kardeşim İbrahim de Mercan Dede’nin müziği eşliğinde sema etmişti. Hepimiz için ilklerin yaşandığı o geceden en unutulmaz görüntüler:

evrengunlugu.net, 5. yılında sosyal sorumluluk gereği Türkiye Omurilik Felçlileri Derneğinin kampanya ve projelerini destekleme kararı almıştır. Ziyaretçilerini de TOFD’a destek olmaya davet etmektedir. TOFD’a ulaşın; gönüllü olun; 3430‘a boş bir sms atarak “Akülü Tekerlekli Sandalye Kampanyası”na 5 TL’lik bağışta bulunun.

EFE Portekiz Yolunda

Kardeşim İbrahim… Daha çok EFE. Ruhu da, mesleği de, yaşam felsefesi de EFE…

Bugün akşamüzeri İzmir’e yolcu ettik. Oradan İstanbul’a geçiyor. Sonra da ver elini Portekiz! :) Uzun süredir hayalini kuruyordu. Uluslararası bir festivalde hem Efe olacak hem de Semazen. Ayakları yere değmiyordu giderken. Bir hafta sürecek ilk yurt dışı seyahati ve ilk uçak deneyimi onu bekliyor :)

VEDA DOSYASI :)

Deniz‘in doğum gününü kutladık bizim “dost tayfası” ile. Detaylara girmeden önce yandaki fotoğraf karesinde yer alanları tanıtmak istiyorum: Sol baştaki bana hiç benzemeyen kardeşim Ziya. Sosyoloji son sınıf öğrencisi. Yanındaki, doğum gününü kutladığımız kız arkadaşı Deniz. O da matematik son sınıf öğrencisi. Deniz’in yanındaki, yani soldan üçüncü arkadaşımız İlknur. Ziraat son sınıf öğrencisi :) İlknur’un yanındaki Ozan. Ayrıca Deniz’in kardeşi. Fen Lisesi’ni bu yıl kazandı. Biz ona “dahi çocuk” diyoruz. Çünkü bütün deneme sınavlarında ya il ya da Türkiye derecesi yapardı. OKS’de de öyle oldu zaten :) Ozan’ın yanındaki Fatih. Aynı zamanda İlknur’un kardeşi. Bana benzeyen ender insanlardan biri. Fatih’in yanında (tabi benim de yanımda) oturan en küçük kardeşim İbrahim. Muhasebe son sınıf öğrencisi :) Hem profesyonel bir Efe hem de semazendir kendileri.

Bu ekip çok sık bir araya geliriz. İlknur bizi çok güldürür. Benim sık sık enerjim düşer, o da tam aksine bitmez tükenmez bir enerji kaynağıdır. Hayatımda onun kadar dur duraksız konuşan ve sırf çenesi yüzünden gideceği yere geç kalan birini görmedim. Bu yüzden randevuları ona hep 30 dakika erken veriyorum :) Dün Deniz’e sürpriz bir doğum günü kutlaması yaptık. Pastamızı yedik, bol bol fotoğraf çekildik, güldük eğlendik derken, sonrasında hep beraber Tabu oynayabilceğimiz bir yere gittik. İki ayrı grup olduk ve benim dahil olduğum grup yenildi :) Edebiyatçı olmakla anlatma kabiliyetine sahip olmak çok farklı şeyler ne de olsa.

Ozan, okuldaki çok komik bir anısı paylaştı, çok da güldüm. Din Kültürü yazılısında öğretmen, Peygamberimizin ölmeden önce müslümanlara son seslenişine verilen adı sormuş. Öğrencinin biri Veda Hutbesi yazmış. Arkasındakine kopya verirken arkadaşı Veda Hutbesi’ni Veda Busesi anlamış. O da bir diğerine kopyayı verirken üçüncü çocuk da Veda Busesi’ni Veda Dosyası diye duymuş. Yazılılar okunurken bütün sınıf gülmekten yerlerde yatıyormuş.