{Ayrılığın SON Karesi: Elazığ’a doğru… Adnan Menderes Havalimanı, 11 Aralık ’07}
“Hoşgeldin Evren“ Yazıları
Süleyman GÜNER {Şubat ’06 MisAfiR KaLeM’i}: Oltamı sanal denize saldığımda, gelen allıpullu balığın denizden yana döne gelmesine elbette duyarsız kalamazdım. Bu balığın kuyruğunu zerafetle oynatışında edebi bir tad, gözlerinde estetik bir bakış, yüreğinde duyarlı ve başkaldıran bir yan vardı. Bu çöplüğe dönmüş denizde, tertemiz kalmayı da başarmıştı üstelik. Daha da ilginci okudukça okumak, baktıkça bakmak istiyordu insan. Birgün “misafir odasına/mercan köşküne” çağırdığında bu denize gönüllü dalıverdim. Artık o denizde bir çakıltaşı, o denizde bir yıldız ve o denizde bir balıktım. Yunusun evreninde bir kum tanesi… Hep böyle kal Yunusum!
Yasemin ŞENTÜRK {Haziran ’07 MisAfiR KalEm’i}: evrengünlüğü’ne ilk kez 2 sene önce doğum günümde rastladım. Kocaman bir can sıkıntısı ile dolaşırken nette, sanal dünyanın rüzgârı beni bu günlüğün kıyılarına attı. O güne kadar internette yayınlanan hiçbir yazıyı bu kadar sabırla ve istekle okuyamazken, Evren’in günlüğünde takıldım kaldım. Gözümü ekrandan ayırdığımda saat sabahın ilk saatlerine varmıştı ve ben hemen hemen tüm yazılarını okumuştum. Bu site o güne kadar sanal dünya ile ilgili edindiğim tüm önyargıları sildi attı. Bana doğru düzgün insanların da bu dünyada var olduğunu kanıtladı. Evren ve onun günlüğü sayesinde çok güzel insanlarla tanıştım. Dilerim ki sevgili Evren bu dünyada hep var olsun. Onun bu çok önemli bir amaç için uzaklaştığı 156 gün, işimin en yoğun olduğu döneme denk geldiği için bir nevi birlikte askerlik yapmış olduk.Son olarak ‘Şükür kavuşturana ‘ diyorum. Tekrar hoşgeldin Sevgili Evren…
1 Haziran’da bıraktığım/ız yerden devam…