Canı istediği gibi yazan, Türkçeyi mahveden kişilere (‘laf’ anlatma değil) söz anlatma çabamı yavaş yavaş terk etmeye başladım. Karşımda ‘dil benim, yazı benim, blog benim, istediğim gibi yazarım’ zihniyetinde parıl parıl parıldayan arkadaşların çokluğunu görünce pes etmiş de olabilirim. En iyisi ben bildiğimden şaşmayayım, bildiğimi kendi blogumda uygulayayım dedim. Ama yine de Feyza Hepçilingirler‘in “Dilin Zamana Dokuduğu Türkçe Günlükleri” kitabındaki şu ifadelerini paylaşmadan edemeyeceğim: Continue reading →
Tag / Türkçe yanlışları
Çok satan mı çok satılan kitap mı makbul?
Hayatımdaki fazlalıklardan kurtulmaya karar vermiştim, bu yönde ilk adımları atmaya başladım. İhtiyacım olmayan veya Freecycle‘ın sloganında olduğu gibi 6 aydır kullanmadığım için başkasına verme vakti gelenleri tespit edip dünyamı arındırmaya, tenhalaştırmaya çalışacağım. Söz konusu sadece eşyalar değil; kitaplar da buna dahil.
Continue reading →