Bedava Reklamın Böylesi

Muhteşem Yüzyıl dizisiyle ilgili yasaklansın, kaldırılsın, adli işlem başlatılsın diyenler veya diye düşününler keşke yıllardır insanları kanser eden cips reklamlarını yasaklamayı da akıl edebilselerdi.

Mesela, Kurtlar Vadisi dizisi bunca yıl yüz kez yayından kaldırılabilirdi. Ülkedeki sosyolog ve psikologlara sorsak bu dizinin koca bir nesilde sebep olduğu tahribatı saymakla bitiremeyeceklerdir.

Halihazırda daha kötüleri varken tek bir diziye yüklenmenin manası nedir anlamadım. Aslında yapılan bütün bu tartışmalar bedava reklamdan başka bir işe yaramıyor. Ha bir de oyuncuların fiyatı artıyor. Kim sitemez ki bütün köşe yazarlarının bahsettiği, bütün televizyon programlarının ele aldığı böylesi bir dizide oynuyor olmayı. Mutlaka bu haberler de oyuncu ekibine  ayrı bir hava katıyorduk ;)

NTV bile, başka bir kanala ait bir dizinin daha ilk bölümü için özel programlar yaptı. Yaprak Dökümü‘nün milyonları göz yaşına boğan finalinde ölen Ali Rıza Bey için de TRT kandil geceleri yaptığı gibi büyük bir camide canlı yayında mevlit okutsaydı ancak bu kadar şaşırırdım. Kimse kimsenin reklamını bedavaya yapamazken bütün basın yayın organlarının çarşaf çarşaf Muhteşem Yüzyıl başlıklarını anlamakta güçlük çekiyorum.

Ancak başta da belirttiğim gibi keşke toplumun sağlığını, gelenek göreneklerimizi her alanda ve bu denli titiz bir şekilde koruma gayreti içinde olsaydık. Söz konusu diziyi tartışana kadar canlı yayınlarda aile bireylerinin kirli çamaşırlarının saatlerce tartışılmasına dönen evlilik programlarına, dövüş ve savaştan ibaret sözde çizgi filmlere ne demeli? 

evrengunlugu.net

2010-2011 dönemindeki yayın süresince Acil İhtiyaç Projesi Vakfı‘nı, AİP Vakfı’nın proje ve çalışmalarını gönüllü olarak desteklemektedir.

Avrupa Yakası’ndan Gına Gelmedi mi?

Avrupa Yakası, üç yıl önce ATV ekranlarından Türk seyircisine merhaba dediğinde işte aradığım komedi dizisi! demiştim. Bugün halen daha Demet Akbağ, Özgü Namal gibi isimlerden sonra beni en çok güldüren bayanlardan biri Gülse Birsel. G.A.K.‘la hayranı olmuş, Avrupa Yakası ile büyük bir sevince kapılmıştım. Gel gelelim Türkiye’nin gelmiş geçmiş en başarılı sit-com’undan nedense yeni dönemde sıkılmaya başlamıştım. Bu soğumada Ata Demirer ve Evrim Akın‘ın diziden ayrılması etkili mi bilmiyorum ama Peker Açıkalın ve Engin Günaydın‘ın tüylerimi diken diken eden iğrenç Türkçleriyle esprilerinin diziden soğumamda büyük etkisi olduğu kesin.

Gülse Birsel’in attığı adıma gülen biri olmama rağmen iki yıldır Avrupa Yakası’nın tek bir bölümünü bile seyretmedim. Ortada bir haksızlık söz konusu, farkındayım. Seyretmediğim bir diziden gına geldiğini söylemek pek de sağlıklı bir değerlendirme olmuyor gibi ama Türkiye’de bir diziyi seyretmek için sadece magazin programlarını takip etmenin yeterli olduğu da acı bir gerçek. Avrupa Yakası, bizim ailenin kitlendiği tek dizi Yaprak Dökümü ile aynı saate gelince doğal olarak hepten seyredilme şansını yitiriyordu bizim evde.

Avrupa Yakası’nın Bitmesi Gerekir{miş}

Bugün Akşam Gazetesi‘nin haftasonu ekinde yapımcı Fatih Aksoy da Avrupa Yakası’nın miadını doldurduğunu iddia ediyor. Ona göre Türk seyircisi dört yıl süren bir diziyi seyretmezmiş. Peker Açıkalın’ın diziden ayrılmasının yeni bir kan kaybı olduğunu söylüyor ve dizinin artık bitmesi gerektiğini açık açık dile getiriyor. Med Yapım‘ın patronunun sözleri bunlar. Gülse Birsel de bir an evvel daha ön planda olduğu farklı bir projeyle ekrana geri dönse muhteşem olur. Ata Demirer’in gölgesinde kalmıştı, sonra Peker Açıkalın’la Engin Günaydın’ın… Bu sezon da yeni oyuncular Gürgen Öz ve Binnur Kaya‘nın isimleri magazin programlarında kendi isminden daha çok dönerse hiç hoş olmayacak.