Bugün bütün gün İzmir‘deydim. Merve‘yle kahvehane gibi bir yerden çıkıyoruz :) Konak Piere‘e doğru giderken fotoğraf çekilesimiz geliyor. Merve’nin objektifinden şiir gibi bir fotoğraf çıkıyor ortaya. “Evren bak sevgilileri de aldım. Sen ve onların arasındaki boşluğa da bir şiir ekle“ diyor :)
İzmir, pek Ramazan‘a hazır gibi görünmüyor. Konak Piere gözüme çok tenha geldi ilk defa. Belki akşama ilk teravih heyecanından dolayı boşalmış olabilir :) Onun dışında dışarıda bir curcunadır gidiyor. Kimse çalışmıyor, herkes gezip tozuyor sanki.
Aydın’a geldikten 10-15 dakika sonra yatsı ezanı okunuyor. Ben hala üzerimi değiştirmekle meşgulüm. İlk teravih namazını çocukluğumun camii Konak‘ta kılmayı planlarken yan taraftaki mescite zor atıyorum kendimi. Namaz boyu komşumuzun oğlu İrfan‘ın “abi şimdi ne diye niyet edeceğiz, kaç rekat kılacağız?“ sorularına cevap yetiştiriyorum.
Her yıl ağlamaklı bir şekilde uğurladığım Ramazan’a yeniden kavuşmak büyük bir mutluluk. Her günün ayrı ayrı kıymetini bilip, tadını çıkara çıkara Ramazan günlerini yaşayabilmeyi ümid ediyorum. Bu yıl arkadaşlarla her hafta bir yaşlının evine Ramazan’ı götürme projemiz var. İlkini pazartesi günü gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Geçen yılın aksine sokakta yürürken oruç tuttuğumu ve Ramazan ayında olduğumu hissedebilmeyi diliyorum.
e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Modernleşiyorum diye kültüründen koptuğu yetmiyormuş gibi dininden de kopan insanların bize acıyarak bakışını gördükçe için için kızıp duruyordum. Canım o kadar okumuşsun etmişsin ne bu aile bağımlılığı, gerililik ! falan filanlar. Şu son günlerde de Batının güzide okullarına okumaya gidip kendini kaybedip gelenlerin “Bu sıcakta oruç mu tutulur,hangi devirden kalmasınız siz kuzum.” :) diye kendini beğenir, karşısındakini de aşağılar tavırları.Gel de küplere binme :)Sizle aynı devirden kalma olmak sevindirici :)